Pratik Tarifim: Faydalı Bilgiler

Column Left

Sponsorlu Bağlantılar

Takip Et

Faydalı Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Faydalı Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Haziran 2020 Pazartesi

Zayıflatan Ballı Elma Sirkesi Tarifi

Zayıflatan Ballı Elma Sirkesi Tarifi
Geçmiş dönemlerde Mısırlıların kilo vermek için uyguladığı bir yöntem olan elma sirkesi, günümüzde mutfakta çeşitli yemek tarifleri arasında geçmektedir. Sadece yemeklerde değil temizlikte dahi kadınların en büyük yardımcısı olan elma sirkesi, birçok farklı kullanımı ile herkesin gözdesi haline gelmiştir. Hem sağlık açısından inanılmaz faydaları olan hem de şişman kimselerin zayıflamak için uyguladıkları diyet listelerinde yer alan elma sirkesi doğru ve düzenli tüketim haliyle sizi isteklerinize kavuşturabilir. Aç karna yiyeceğiniz veya yemeğe başlamadan 30 dakika önce tüketeceğiniz elma sirkesi ile değişimi kısa sürede fark edebilirsiniz. Peki elma sirkesi içerek nasıl kilo verilir? Elma sirkesinin kilo verdirici etkisi…
Elma Sirkesi Nasıl Zayıflatır
İçerisinde bulundurduğu faydalı enzimler, besin maddeleri, doğal maddeler ve bitkisel asitler sebebiyle elma sirkesi, tabiatın neredeyse tüm yararlı vitaminlerini bir arada tutan sağlık şifa deposu olarak da nitelendirilebilir. Aniden gelen yeme isteğin durdurarak iştahı kapatan ve metabolizmanın hızlı bir şekilde çalışmasına yardımcı olan etkileri ile öne çıkmaktadır. Vücuttaki zararlı toksinlerin dışarı çıkmasını sağlayan elma sirkesi, biriken ödemin dağılmasını da sağlayacaktır.





Kolay sindirme, ateş düşürme, kan dolaşımını düzenleme, cilt sağlığını olumlu etkileme gibi birçok alanda yararı bulunan elma sirkesi, aynı zamanda güçlü bir yağ yakıcı özelliği sayesinde diyet listelerinin zirvelerindendir.
Dışarıda satılan hazır halini tüketmek yerine evde organik ve sağlıklı halini hazırlayarak elma sirkesinin müthiş faydalarından yararlanabilirsiniz.
Elma Sirkesi Nasıl Tüketilir
1-2 tatlı kaşığı kadar elma sirkesini 1 bardak suyun içinde karıştırın. Özellikle de akşamları bu suyu içmeye özen gösterin. İlerleyen süreçte suyun içine karıştırdığınız elma sirkesinde ki miktarı 2 yemek kaşığı kadar arttırabilirsiniz.
Elma sirkenin kilo verdirici etkisinden en iyi şekilde yararlanmak için haftada 3-4 kere ve günde sabah öğle akşam olmak üzere her birinde 15 dakikalık zayıflama egzersizleri yapabilirsiniz.
Kilo Verdiren Ballı Elma Sirkesi
MALZEMELER:
1 tatlı kaşığı elma sirkesi
1 tatlı kaşığı bal
1 bardak ılık su



YAPILIŞI:
Suyun içine yukarıda bahsedilen malzemeleri ilave edin. Bal çözülene kadar karışımı iyice karıştırın. Karışımı sabahları kahvaltı etmeden 20 dakika önce aç iken tüketebilirsiniz. İsterseniz öğün öncesinde 1 bardak da tüketilebilir.
Elma Sirkesinin Faydaları
İştahınızı bastırarak tok kalmanızı sağlar.
Metabolizmayı hızlandırarak kilo vermenize yardımcı olur.
Yağ yakan mükemmel besinlerden biridir.
Kalorisi düşük bir karışımdır.
Vücuttaki toksinleri dışarı atar.
Kaynak:kadinlarduysun

29 Mayıs 2020 Cuma

Mutfağınızdaki Bir Sıvı İle Egzama Nasıl Tedavi Edilir! İnanılmaz Etkili Sonuçlar

Mutfağınızdaki Bir Sıvı İle Egzama Nasıl Tedavi Edilir! İnanılmaz Etkili Sonuçlar
Mutfağınızdaki Bir Sıvı İle Egzama Nasıl Tedavi Edilir! İnanılmaz Etkili Sonuçlar
Egzama, cildin rahatsız edici ve iltihaplanmasını sağlayan cilt problemidir.
Atopik dermatit egzamanın en yaygın şeklidir, bu duruma kaşıntı ve iltihaplanma eşlik eder. Doktorlar, yüzünde, dizlerinde, el bileklerinde, ellerinde ve dizlerin arkasında döküntülere neden olduğunu söylüyor. Bazen tüm vücudu etkileyebilir.
Kaşıntı genellikle, kanama başlayana kadar kişi kaşınan bölgeyi kanatana kadar durum devam eder.
Bu cilt problemine çeşitli farmasötik çözümler var, ancak bunların çoğu zararlı maddelerle dolu ve ciddi yan etkilere neden oluyor.
Dermatologlar, geleneksel kremler ve kaşınan bölgeyi yatıştırıcı ilaçlar yerine organik elma sirkesi kullanmayı öneriyorlar. Egzama tedavisinde büyük etkiye sahiptir.
Diğer güçlü ve doğal malzemelerle birleştirildiğinde, elma sirkesi daha da fazla güce sahiptir.
Anti-mantar gücü
Elma sirkesi egzama oluşumundan sorumlu olan bakterileri ortadan kaldırır. Düzenli olarak uygulandığında, muazzam antibakteriyel ve mantar önleyici potansiyeli nedeniyle bakterilerin daha da büyümesini engeller





Hücre yenilenmesi
Elma sirkesi, beta-karotende yüksektir ve bu hücre yenilenmesi için şarttır. Düzenli olarak kullanın ve sağlıklı ciltlerinizle hayran kalacaksınız.
Potasyum bolluğu
Kudretli sirke çok miktarda potasyum içerir. Bu mineral, alerji semptomlarını hafifletme, cildinizin pH değerini dengeleme ve etkili bir sıkılaştırıcı ajan gibi davranma özelliği ile bilinir.
Elma sirkesi içindeki lif vücudun egzama oluşumunu tetikleyen toksinleri temizlemesine yardımcı olur.
Daha güçlü bağışıklık sistemi
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi egzamanın önlenmesinin ilk adımıdır. Elma sirkesi, asetik asit, B1 vitamini, pektin, mineraller, mineral tuzları ve riboflavin gibi hayati besin öğeleri içerir. Bağışıklık için bunlar önemlidir, uzmanlar egzamanın belirtilerini hafifletme gücünü açığa vurmuştur.
Kaşıntıdan kurtulma
Elma sirkesi cilt için harikalar yaratır. Kuru cildin egzamayla sıkı bir şekilde ilişkili olduğu göz önüne alındığında, elma sirkesi kaşıntıyı hafifletir.





Diğer doğal maddelerle kombinasyon halinde kullanın ve egzama için kendi çare olun.
Elma sirkesi çözeltisi :
Elma sirkesi, antibakteriyel ve mantar önleyici özellikleriyle uzun süredir kullanılmaktadır ve egzama için en iyi geleneksel ilaç yoludur.
Malzemeler :
2 yemek kaşığı. Ham ve organik elma sirkesi
2 yemek kaşığı. Arıtılmış su
* Ayrıca bir miktar pamuk
Elma sirkesi tedavisi
Elma sirkesi ile su karışımına pamuk batırın. Bunları doğrudan iltihaplı cilt alanına uygulayın. Bir miktar iyileşme görene kadar tedaviyi tekrarlayın.
Uyarı: Elma sirkesinin suya oranı, hassas ciltli bireyler için önerilmez. Durumunuz buysa, yarım fincan arıtılmış su ve 1 çorba kaşığı elma sirkesi kullanın.
Kaynak:http://www.kadinlarsitesi.com

Bu Çekirdeği Yanlışlıkla Bile Yerseniz Hemen Çıkarın!

Bu Çekirdeği Yanlışlıkla Bile Yerseniz Hemen Çıkarın!
Kış aylarının vazgeçilmezi ve turunçgillerin baş tacı olan mandalina C vitamini başta olmak üzere içerdiği A, B vitaminleri, kalsiyum, lif, potasyum, demir, fosfor ile tam bir sağlık deposu. Bağışıklık sistemini güçlendirmekten kanser riskini düşürmeye, iştah kontrolünü sağlamaktan yüksek kan basıncını önlemeye kadar sağlığımız üzerinde pek çok önemli faydalar sağlıyor.
Bu nedenle sofralarımızda düzenli olarak bulunmayı fazlasıyla hak ediyor. Ancak mandalinanın faydalarından en etkili şekilde yararlanmak için bazı kurallara dikkat etmek gerekiyor. Örneğin bol gözenekli bir kabuğa sahip olan mandalina diğer turunçgillere göre daha çabuk su kaybettiği için aldıktan sonra 2-3 gün içinde tüketmeniz biyo yararlılığı açısından önemli.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik mandalinanın sağlığımız üzerindeki önemli yararlarını anlattı, tüketirken nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda önemli uyarılarda bulundu!
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİYOR
Zengin C vitamini içeriği ve flavonoidler sayesinde bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağlıyor.





YENİ HÜCRELERİN OLUŞUMUNU DESTEKLİYOR
B vitamininden de oldukça zengin olan mandalina vücutta DNA ve RNA oluşumunda görev alarak yeni hücrelerin oluşmasını destekliyor.
KANSERE KALKAN OLUYOR
İçeriğindeki folat sayesinde kansere yol açabilecek DNA değişikliklerini önleyerek akciğer, meme, kolon, yemek borusu ve mide kanseri gibi bazı kanser türlerinin gelişimini önlemede etkili oluyor.
İŞTAH KONTROLÜNÜ SAĞLIYOR
İçeriğindeki çözünür lif olan pektin daha uzun süre tokluk sağlıyor. Yapılan çalışmalara göre, mandalina obezite sorunu olan kişilerde iştah kontrolüne katkıda bulunarak kalori alımını azaltıyor.



YÜKSEK KAN BASINCINI ÖNLÜYOR
Mandalinanın potasyum içeriğiyle yüksek kan basıncını önleyerek kalp krizi riskini azalttığı da, yapılan çalışmalar sonucunda tespit edilen faydaları arasında yer alıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik ayrıca içeriğindeki flavonoidler sayesinde kolesterolün düşmesinde de etkili olduğunu belirtiyor.
KEMİK ERİMESİNE KARŞI ETKİLİ
Potasyum aynı zamanda kemik sağlığı için de gerekli olan bir mineral. Mandalina içerdiği potasyum ve A vitamini sayesinde sağlıklı kemik gelişiminin sağlanmasında ve kemik erimesinin önlenmesinde etkili oluyor.
YARALARIN DAHA HIZLI İYİLEŞMESİNE KATKI SAĞLIYOR
Mandalinada bolca bulunan C vitamini vücutta kollajen sentezi için önemli. Kollajen yaraların hızlı iyileşmesini sağlıyor.



DEMİRİN EMİLİMİNİ ARTIRIYOR
C vitamini aynı zamanda besinlerle alınan demirin vücuttaki emilimini artırıyor.
GÖZ HASTALIKLARINI GECİKTİREBİLİYOR
Mandalinada bolca bulunan A vitamini göz sağlığı için de önemli. A vitaminin yeterli alınması başta gece körlüğü olmak üzere makula dejenerasyonu ve katarakt oluşumunu geciktiriyor.
KAN ŞEKERİ DALGALANMALARINA KARŞI ETKİLİ
Mandalinada bulunan flavonoidler diyabetle savaşmada da rol oynuyorlar. Flavonoidler hastalığa neden olan molekülleri nötralize eden antioksidanlar. Uygun porsiyon tüketildiğinde (1 porsiyon meyve=2 küçük mandalina) kan şekerindeki dalgalanmaları önleyerek tatlıya olan ihtiyacı azaltıyor.
ÜÇ KURALA DİKKAT!
KABUĞUNU SAKIN ATMAYIN
Mandalina kabuğunun altındaki beyaz lifler selülozik maddeler bakımından zengin oldukları için sindirim siteminin daha aktif çalışmasında etkili oluyorlar. Ayrıca beyaz liflerin içeriğindeki pektin de diyet lifinin bir bileşeni olduğu için kolesterolün düşürülmesine yardımcı oluyor ve kan şekeri dengesi sağlıyor. Bu nedenle mandalinanın beyaz kısımlarının atmayın ve meyveyle birlikte tüketin.
PORSİYON KONTROLÜNE DİKKAT!
C vitamini suda eriyen bir vitamin olduğu için fazlası depolanmıyor, atılıyor. Bu nedenle yüksek miktarda tüketilen mandalinanın da 1 porsiyon (2 küçük adet) mandalinanın da vücuda sağlayacağı vitamin aynı.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik ayrıca yüksek miktarlarda tüketilmesinin bazı sağlık problemlerine neden olabileceğini belirterek, “Hassas bünyelerde ciltte kızarma ve döküntü gibi alerjik reaksiyonlar oluşabiliyor. Bunun yanı sıra içeriğindeki fruktoz şekeri nedeniyle diyabet hastalarında kan şekerinin yükselmesine sebep olabiliyor. Bu nedenle mandalina tüketirken porsiyon kontrolü çok önemli.” diyor.
ÇEKİRDEĞİ VARSA, MUTLAKA ÇIKARIN
Çekirdeksiz türleri de bulunana mandalinayı tüketirken çekirdeklerinin çıkarılması gerekiyor. Çünkü çekirdeği apandisit organının tıkanmasına yol açabiliyor.
Kaynak:https://www.dogalgunler.com/

18 Mayıs 2020 Pazartesi

Yağlanmış Karaciğeri Hemen Arınıyor

Yağlanmış Karaciğeri Hemen Arınıyor
Yağlanmış ve içi Zehir Dolmuş KARACİĞERİ Anında Arınıyor.. Karaciğeri gençleştiriyor..
Karaciğer, lekeli hava koşulları, sigara, içki gibi alışkanlıklardan dolayı negatif etkilenir ve karaciğer yağlanması gibi muhtelif problemleri birliktesi getirebilir. Peki, karaciğer nasıl gençleşir, diye merak ediyorsanız işte yanıtı…
Karaciğeri nebatsal ve natürel yollarla arınabilir, eskimiş olan karaciğerinizi ilk günkü gibi genç haline getirebilirsiniz.
Ancak karaciğeri en çok arınan ve karaciğeri süratli bir biçimde gençleştiren en ehemmiyetli nebat demirhindi nebatıdır.



Bu nebat aynı zamanda asap sistemine gözetir ve safra kesesi ile alakalı problemleri çözmeye destek eder. Yağlanmış ve içi zehir dolmuş karaciğeri demirhindi nebatıyla kısa zamanda daha önceki sıhhatine kavuşturabilirsiniz.
DEMİRHİNDİ ÇAYI NASIL DEMLENİR?
Demirhindi çayını hazırlamak için olarak 1 litre suyu kaynatın. Su kaynamadan evvel 20 gr



demirhindi meyvesini suya ilave edin. İyice kaynadıktan sonra soğumaya vazgeçin. Çay soğuduktan sonra sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez aç veya tok karnına harcamanız gerekir.
KARACİĞERİ GENÇLEŞTİREN ÇAY NASIL İÇİLMELİ?
Bu çayı sabah ve akşam olmak üzere içerisine 1 çay kaşığı bal ilave ederek tatlandırıp içebilirsiniz.+
Anekdot: Rastgele bir yan tesir görülmemesi için ilk olarak bir uzmana danışmanız gerektiğini unutmayın.
Kaynak : drsaglik.net

9 Mayıs 2020 Cumartesi

Doğal Epilasyon 15 Dakikada Tüylerinizden Tamamen Kurtulun

Doğal Epilasyon 15 Dakikada Tüylerinizden Tamamen Kurtulun
Düzenli kuaför randevuları kadınların hayatının vazgeçilmezlerindendir. Yüzde, kollarda, bacaklarda ve diğer birçok bölgede çıkan istenmeyen tüyler kadınların korkulu kabuslarından biridir. Peki, ya sadece 15 dakikada bütün istenmeyen tüylerden kurtulabileceğinizi söylesek ne dersiniz?
Lazer epilasyon ve düzenli ağda, sorunu biraz daha hafifletse de kesin çözüm üretemiyor ve bütçenizin büyük bir kısmını buraya ayırmanıza ve diğer yandan da kızarıklık ve cilt hassasiyetlerine



sebep oluyor. Orta doğuda yüzyıllardır kullanılan bu yöntem sayesinde kadınlar sağlıklı görünen parlak ve yumuşak ciltlere sahip. Bu tarif cildinize yeni vitaminler, mineraller ve antioksidanlar kazandıracak ve diğer yandan da kozmetik firmalarını oldukça mutsuz edecek.
Tarifimiz için malzemeler: 2 yemek kaşığı bal 1 yemek kaşığı yulaf ezmesi 2 yemek kaşığı limon suyu Hazırlanışı



Yulaf ezmesini bir toz haline gelinceye kadar ezin ve tüm malzemeleri karıştırıp homojen bir macun elde edene kadar karıştırın. Karışımı yüzünüze masaj yaparak yedirin ve 15 dakika sonra ılık suyla durulayın. Sonrasında nemlendirmeyi unutmayın ve ayda 2 – 3 kez uygulayın. Zamanla tüylerinizin kaybolduğunu göreceksiniz. Denedikten sonra değişiklikleri bizimle paylaşmayı unutmayın. Eğer fayda görürseniz tüm yakınlarınızla bu bilgiyi paylaşın ve daha fazla insanın faydalanmasına önayak olun.
Kaynak : http://www.yenidenhaberler.com/

Kadınlarda Bel Ağrısının Nedenleri Nelerdir

Kadınlarda Bel Ağrısının Nedenleri Nelerdir
Her kadın hayatının bir bölümünde bel ağrısı yaşar. Fakat bunun sık sık tekrarlanmasının bilinmeyen sebepleri olabilir. Ve bu durum bağlar ile kaslar üzerine aşırı baskıya sebebiyet verir. Bel ağrısı, sadece kas ve omurgadaki sorunlardan dolayı meydana gelmez. Rahim, yumurtalıklar böbrekler ve sindirim sistemindeki rahatsızlıklar da kadınlarda bel ağrısı şikayetlerine yol açabilir.
Kadınlarda Bel Ağrısının Nedenleri Kadın-erkek herkeste görülebilen bel ağrısının kadınlarda daha fazla rastlanmasının bir sebebi de kadın pelvisinin daha karmaşık bir yapıdan oluşmasıdır.1- Koksidinia – Kuyruk Sokumu Ağrısı



Kuyruk kemiği diye tabir edilen bölgede oluşan ağrıdır. Bu durumda kuyruk kemiği üzerine baskı yapan her türlü hareket ağrıya sebep olacaktır. Bu durumun yaşanma riski kadınlarda erkeklere göre 5 kat fazladır. 2- Uterin Tümörü Uterin fibroidleri belirtisiz şekilde iyi huylu olarak yayılabilir. Fakat bazı tipleri bölgedeki sinirleri sıkıştırarak ağrıya yol açabilmektedir. 3- Disk Kayması Omurga kemiklerini birbirinden ayıran diskler yaşın da etkisiyle incelir ve işlevini yitirmeye başlar. Kaymış disk sinirleri sıkıştırarak kalça ve bel bölgesinde uyuşma, hissizlik ve şiddetli ağrılara sebep olur. 4- Böbrek Taşları Böbreklerde oluşan sert tortular bazen bel bölgesinde de dayanılmaz ağrıları tetikleyebilir. Üreterden geçerken aşırı ağrılar çekmeniz muhtemeldir. 5- Yumurtalık Tümörü Yumurtalık tümörü bölgedeki sinirleri bastıracak büyüklüğe gelebilir. Belde ani ve dayanılmaz ağrılar meydana gelir. Kötü huylu neoplazmalar çevredeki organ ve kemiklere de zarar vererek farklı semptomların görülmesine neden olur.



6- Osteoporoz Kadınlarda menopoz dönümünde hormonal değişikliklerden dolayı kemik yoğunluğunun azalması meydana gelir. Osteoporoz, genellikle uyruğu ve spinal omurgaları etkileyerek beldeki ağrıları tetiklemektedir. 7- Endometriozis Genelde genç kadınlarda görülen bir durumdur. Rahim içindeki endometriyal dokunun olması gereken konumunu değiştirmesi ve yumurtalıklara, oradan da karın bölgesine yayılması halidir. Adet düzensizliğine, sırt ağrısına ve ağrılı adetlere sebep olur.

Her kadın hayatının bir bölümünde bel ağrısı yaşar. Fakat bunun sık sık tekrarlanmasının bilinmeyen sebepleri olabilir. Ve bu durum bağlar ile kaslar üzerine aşırı baskıya sebebiyet verir. Bel ağrısı, sadece kas ve omurgadaki sorunlardan dolayı meydana gelmez. Rahim, yumurtalıklar böbrekler ve sindirim sistemindeki rahatsızlıklar da kadınlarda bel ağrısı şikayetlerine yol açabilir.
Kaynak : http://www.yenidenhaberler.com/

Bu İçeceği 6 Gün Boyunca 6 Bardak Tüketin ve Göbeğinizden Kurtulun

Bu İçeceği 6 Gün Boyunca 6 Bardak Tüketin ve Göbeğinizden Kurtulun
Kilolu olmak hayatı zorlaştırır. Hele ki sıcak yaz günlerinde oldukça can sıkıcı olabilir. Ayrıca sağlıklı bir hayat sürmenizi de engelleyecektir. Egzersiz ve beslenme programları ile sağlıklı bir hayat sürebilirsiniz ancak bu zorlu bir süreçtir ve genellikle bırakılır ve sonuca ulaşmaz. Kendinizi kötü hissetmeyin! Diyetini yarım bırakan sadece siz değilsiniz.
Bu içeriğimizde sizlere metabolizmanızı hızlandıracak bir içecek sunuyoruz. Sandığınız gibi ağır ve yorucu programlar yerine hafif ve düzenli programlar çok daha etkili olacaktır. Ayrıca, kullandığınız yöntemlerin ve beslendiğiniz tüm gıdaların doğal olmasına özen gösterirseniz sonuçlarınız hem daha etkili hem de daha kalıcı olacaktır.



Tüm malzemeleri kolayca temin edebilir ve sizde faydalanabilirsiniz. Ne kadar lezzetli olduğunu da söylemeden edemeyeceğiz. Eğer amacınız kilo vermek ve fit bir vücuda sahip olmak ise bu içecek tam da ihtiyacınız olan şey. Sadece porsiyonlarınızı biraz küçültün,, işlenmiş gıdalardan vazgeçin, yeşil sebze ve meye tüketmeye özen gösterin ve tam tahıllı gıdalara yönelin. Yapay tatlandırıcı içeren her türlü gıdadan vazgeçmelisiniz.



İhtiyacınız olan malzemeler 3 parça Ananas Bir kereviz gövdesi Bir su bardağı dolusu maydanoz yaprakları 1 salatalık
Hazırlanışı Tüm malzemeleri yıkayın ve tüm malzemeleri küçük küçük doğrayın. Ardından hepsini blender a alarak güzelce öğütün.Kullanılışı Her sabah boş mideye bu içeceği tüketin ve tamamını içmeye özen gösterin, ayrıca maksimum faydayı sağlamak amacıyla hazırladıktan sonra 15 dakika



içinde tüketmeye özen gösterin. Sadece 6 gün içerisinde farkı görmeye başlayacaksınız. Sağlıklı ve düzenli beslenmeye özen gösterin ve günde yarım saat hiç değilse yürümeye gayret edin. Çok kısa süre içerisinde farkı kendi gözlerinizle göreceksiniz.
Kaynak : https://www.yemekev.com

2 Nisan 2020 Perşembe

İltihabı Kurutuyor

İltihabı Kurutuyor
Romatizma, tüm dünyada milyonlarca insanı etkileyen, bağışıklık sistemindeki sorunlar nedeniyle eklemlerin iç yüzeyinde iltihaplanmalara neden olan kronik bir rahatsızlıktır. Uzun dönemli, tedavi edilmeyen romatizma, oluştuğu eklemlerin hareket kabiliyetini kısıtlar. Bu besinler romatizma ağrılarını azaltmaya yardımcı oluyor.
ROMATİZMAYA İYİ GELEN YİYECEKLER
Romatizma, tüm dünyada milyonlarca insanı etkileyen, bağışıklık sistemindeki sorunlar nedeniyle eklemlerin iç yüzeyinde iltihaplanmalara neden olan kronik bir rahatsızlıktır. Uzun dönemli, tedavi edilmeyen romatizma, oluştuğu eklemlerin hareket kabiliyetini kısıtlar. Günümüzde romatizma tedavisinde kullanılan tedavi yöntemleri hastalığı tamamen ortadan kaldırmamakla birlikte etkisini azaltarak belirtilerinin hafifletilmesine yaramaktadır. Romatizmaya iyi gelen yiyecekleri günlük beslenmenize ekleyerek eklem ağrılarını hafifletebilir, şişliği ve iltihaplanmanın şiddetini azaltabilirsiniz. Herhangi bir besin takviyesi kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışın.
ROMATİZMA VE BESLENME
Nar Özü: Son bir kaç yılda nar özünün romatizma üzerine etkileri alanında yapılan hayvanlar üzerindeki araştırmalar, nar özünün kemik ve kıkırdaklarda oluşan iltihaplanmayı azalttığı yönünde sonuçlara sahiptir. Düzenli olarak nar suyu ya da nar özü tüketmek romatizmal ağrıların ve şişliklerin azaltılmasına yardımcı olabilir ancak bu alanda kesin bir kanıt için daha çok bilimsel araştırma yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.





Balık:
Balık, özellikle somon, ton gibi soğuk su balıkları bol miktarda omega yağ asidi içerir ve omega 3 yağ asitlerinin iltihaplı hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir. Haftada en az 3 öğün balık tüketerek romatizma ağrılarını azaltabilir ve eklemleri etkileyen iltihabın yayılmasını yavaşlatabilirsiniz.
Keten Tohumu:
Balıkta olduğu gibi keten tohumu da yüksek oranda omega 3, omega 6 yağ asidi ile besin lifi benzeri bir madde olan “lignan” içerir. Günlük olarak tüketilen keten tohumu eklem ağrılarını hafifletirken eklem sertleşmesini azaltabilir. Keten tohumu içerisinde bulunan lif bazı ilaçların emilimini azaltabileceğinden, düzenli ilaç kullananların herhangi bir yan etkiye karşı korunmak adına keten tohumu kullanmaya başlamadan önce doktora danışmaları tavsiye edilir.
Hodan Otu,Frenk Üzümü:Bitki tohumlarında bulunan doğal bir omega-6 yağ asidi olan “gamma-linolenik asit” doğal bir iltihap önleyicidir, romatizma nedeniyle meydana gelen iltihaplanmayı ve dolayısıyla eklem şişliklerini azaltabilir. Çuha çiçeği, hodan otu ve siyah kuş üzümü gamma-linolenik asit bakımından en zengin gıdalar arasında yer almaktadır. Ancak özellikle hodan otunun aşırı tüketimi karaciğeri yorabileceğinden dikkati tüketilmelidir.





YumurtaSağlıklı doku, kemik ve eklemler için sülfür gerekir ve sülfür yumurtada bol miktarda bulunur. Aynı zamanda B vitamini bakımından zengin olan yumurta kas dokusunun ve eklem dokusunun gelişmesine katkıda bulunur.ROMATİZMA İÇİN DOĞAL TEDAVİLERBeslenme ve Egzersiz:
Yukarıdaki gıdalara ek olarak romatizma tedavisine destek olması amacıyla tüketebileceğiniz gıdaları doktorunuza danışabilirsiniz. Ayrıca haftada en az 5 gün, 30 dakika kadar yapılacak egzersizler eklemleri çalıştırarak güçlendirir ve esnekliğini arttırır.
Sıcak, Soğuk Kompres:
Uzmanlar artan romatizma ağrıları ve eklem şişlikleri için sıcak ve soğuk kompresin faydalı olduğunu belirtiyor. 15 dakikalık sıcak bir duş eklem ağrılarını azaltabilir. Aynı şekilde eklemlere uygulanacak soğuk kompres ile kas sertliği, ağrılar ve şişlikler hafifletilebilir

29 Mart 2020 Pazar

Aftları Sadece 1 Saat İçerisinde İyileştiren Doğal Çözüm

Aftları Sadece 1 Saat İçerisinde İyileştiren Doğal Çözüm
Ağız yaralarının acısı hem çok zordur hem de geç iyileşir derken yine çözümü kendi mutfağımızda bulduk. Üstelik bu tarif ağız yaralarını sadece 1 saat içerisinde geçiriyor. Üstelik bu uygulanan yöntemlerin hepsi doğal..
Özellikle kış mevsiminde, bağışıklığın düşmesiyle birlikte gün yüzüne çıkan aftlar yemek yerken ya da sıcak bir şeyler tüketirken bizleri zorlar. Yemek sıkıntısının dışında oluşan yarayı ısırmak da cabası! Bu lanet sancıyı geçirmenin de kolay bir yolu varmış. Aradığımız şifa tam da mutfağımızdaymış aslında..



Peki nasıl geçer bu aftlar? Malzemeler: 1 yemek kaşığı sumak 1 tatlı kaşığı sirke 1 subardağı su Nasıl hazırlanır? 1 bardak suyu cezveye koyun ve kaynatmaya bırakın.Su kaynadıktan bir iki dakika sonra 1 yemek kaşığı sumağı ilave edip 3 dakika daha kaynatın.Karışım ılıdıktan sonra 1 tatlı kaşığı sirkeyi ekleyin (Organik sirke tercih edin)İlaçınız tamamen soğuduktan sonra süzün ve gargara yapın.



Kış günü ağız yaralarının yanı sıra dudak çatlamaları da sık görülen bir problemdir. Bunu aşmak için ise ev yapımı doğal dudak balmı hazırlayabilirisiniz. Nasıl mı? Malzemeler: 1 yemek kaşığı balmumu 1 çay kaşığı bal 1 yemek kaşığı nar suyu 1 yemek kaşığı hindistan cevizi yağı
Nasıl hazırlanır? Balmumu ve hindistan cevizi yağını benmari usulü eritin. İki malzeme de eritikten



sonra nar suyunu ilave edin. Yaklaşık 1 dakika kadar karıştırıp üzerine balı ekleyin. Bir tur daha karıştırın. Karışım hazır. bu balmı bir krem kutusuna alın ve oda sıcaklığında soğutun. 1 günün sonunda dudak kreminiz hazır. Sabah akşam olmak üzere günde 2 kez uygulayın.
Kaynak : www.yenidenhaberler.com

Diş Eti Hastalığı Nasıl Önlenir ve Nasıl Tedavi Edilir

Diş Eti Hastalığı Nasıl Önlenir ve Nasıl Tedavi Edilir
Sence sadece yaşlı ve olgun insanlar dişeti hastalığına yakalanır mı? Tekrar düşün. Herhangi bir yaşta herhangi bir kişi, özellikle uygun ağız sağlığı bakımı yapmıyorsa, diş eti hastalığı geliştirebilir. Diş eti hastalığı, ağız kokusundan ağrı ve diş kaybı gibi daha ciddi komplikasyonlara kadar çok çeşitli sorunlara neden olabilir.
Diş eti hastalığı, tehlikeli bir ağız sağlığı sorunudur. Son araştırmalara göre, Amerikalıların yaklaşık üçte biri hastalığı geçirmiş ya da geçirmiş ve diğer bedensel işlevleri etkiliyor. Ne yazık ki, bu gerçek pek çok kişi tarafından bilinmemektedir, çünkü diş eti hastalığının ilk belirtileri tespit edilememektedir. Dişeti hastalığının ilk evresi genellikle diş hekiminiz tarafından görülür ve düzenli dişhekimliği konsültasyonu olmadan sorun daha da kötüleşir.
Dişeti Hastalığı: Genel Bakış Dişlerinizi çevreleyen ve destekleyen dokular ve kemikler enfekte olduğunda diş eti hastalığına yol açar. İki tip diş eti hastalığı vardır: Periodontitis ve Gingivitis.





Dişeti iltihabı , sadece dişlerin etrafındaki doku diş etlerini etkileyen hafif bir diş eti hastalığı türüdür. Fırçalanırken kolayca kan akabilen kırmızı ve şiş diş etlerine neden olur. Gingivitis tipik olarak ağrıya neden olmaz; Böylece, birçok insan zamanında gerekli tedaviyi alamaz.Periodontitis , dişleri destekleyen doku ve kemiklere zarar vermek için diş etlerinin altına yayılan daha ciddi ve ciddi bir diş eti hastalığıdır. Bu durum diş etlerinin dişlerden çekilmesine neden olur, geliştirilen derin cepler bakteri üreyip kemiğe zarar verebilir. En kötü durumlarda, dişler gevşeyebilir, düşebilir veya dişlerin diş hekimi tarafından çıkarılması bile gerekebilir.



Dişeti Hastalığının Gelişmesinin Sebepleri ve Uyarı İşaretleri:Diş eti hastalığının ana nedeni ağızda bakteri oluşmasıdır. Bakteriler dişi çevreleyen dokuyu enfekte eder, iltihaplanmaya neden olur ve bu da periodontal hastalığa yol açar. Bakteriler dişlerde uzun süre kalırsa, bunlar plak haline gelir ve tartar haline gelir. Tartar birikimi, diş eti çizgisinin altına yayılabilir ve bu da temizlenmesini zorlaştırır. Böyle bir durum ortaya çıktığında, sadece diş hekimi tartarı kaldırabilir ve periodontal hastalıkları önleyebilir. İşte diş eti hastalığının uyarı işaretlerinden bazıları:
Ağız kokusu, kırmızı ve şiş diş etleri Fırçalamadan sonra kaybolmayacak kötü bir tat Gevşek dişler veya diş hassasiyeti Ağrılı çiğneme Kanama veya hassas diş etleri Diş etlerinden gelen iri diş etleri diş etlerinden uzaklaştı veya küçüldü Diş Eti Hastalığının Önlenmesi ve Tedavisi Diş eti hastalığı, kötüleşmeden önce çok az ağrılı veya hiç ağrılı olmaya neden olabilecek sinsi bir oral sağlık



durumudur. Bu nedenle, dişçiye düzenli ziyaret önerilir. X ışınları ve uygun muayeneyle diş hekimi, diş eti problemleri yaşamadığınızı fark etmeden önce bile sorunu tespit edebilir.Hafif bir diş eti hastalığı vakası varsa, günlük dişlerinizi fırçalayıp temizleyerek ve diş hekiminizin kliniğinde düzenli diş temizliği yaparak bu sorunu çözebilirsiniz. Sakız sorunları için yapılan tedavilerin bazıları şunlardır:
Kök planlama ve ölçeklendirme . Bu prosedür, dişleri ve dişeti çizgisinin altındaki plak ve tartarı derinlemesine temizler, çizer ve çıkarır.Antibiyotikler . Bu ilaçlar ölçeklendirme ve kök planlama ile birlikte kullanılır. Enfeksiyon gelişimini ve ağızda şişmeyi durdurmaya yardımcı olabilir. İlaçlı bir gargara şeklinde olabilir veya bakterileri öldürmek ve diş etlerini iyileştirmek için sakız ceplerine yerleştirilmiş bir antibiyotik jel veya lifler olabilir.Cerrahi . Bu prosedür periodontitisin en kötü vakaları içindir. Ameliyat, kötü hastalıklı sakız ceplerini açıp temizlemek için bir dişhekimi gerektirir, sonra dişeti uygun şekilde yerleştirmek için dişeti tekrar yerine yerleştirin.



Gingival greftleme . Diş eti hastalığı çok ağırsa ve tekrar birlikte dikilemezse, diş hekimi sağlıklı diş eti dokusunu ağzın başka bir bölgesinden çıkaracak ve yerine dikecektir. Greft, hastalıklı diş eti dokusunun yerini alabilecek ve dişleri desteklemeye yardımcı olacaktır. Bu, dişlere ve diş etlerine gelişmiş bir görünüm sağlayacaktır.Diş etlerinizin sağlıklı bir formda kalmasını sağlamak için, günlük diş ipi fırçalama ve fırçalama alışkanlığı haline getirmeli ve dişlerinize ve diş etlerine zarar verebilecek kötü alışkanlıklar bırakmalısınız. Örneğin, öğün aralarında sigara içmeyi veya şekerli atıştırmalıkları kesmelisiniz.
Kaynak : www.yenidenhaberler.com

Buyrun size doğal bir ilaç

Buyrun size doğal bir ilaç
Çörek otu yağı nedir, nasıl yapılır? Öğütülmüş Çörek otu tohumunun bir şişe içerisinde zeytinyağı ile karıştırılarak bir takım işlemden geçirilmesi sonucunda elde edilen yağa çörek otu yağı denir. Sağlık açısından yüzlerce hastalığa karşı şifalı bir yağdır. Özellikle saç bakımı için çörek otu yağı sıkça tercih edilir. Vereceğimiz tarif ile evde kendi çörek otu yağınızı elde edebileceğiniz gibi, aktarlardan da rahatlıkla doğal organik çörek otu yağı satın alabilirsiniz.
Çörek Otu Yağı Nasıl Elde Edilir? Evde çörek otu yağının yapılışı: 2 kaşık çörek otu tohumu, bir miktar zeytinyağı ve 200 ml lik cam şurup şişesi (eczanelerden bulabilirsiniz veya istediğiniz bir cam şişeyi de kullanabilirsiniz.)
? Çörek otu tohumlarını şişenin içine attıktan sonra üzerine zeytinyağı ile dolduruyoruz. bu şekilde yaklaşık 1 hafta kadar bekletiyoruz. gün içerisinde arada sırada (3-4 kez) karıştırmayı unutmayın.
1 hafta sonunda ev yapımı çörek otu yağımız hazır olacaktır. Not: Aktarlardan çörek otu tohumunu öğütülmüş almak yerine, evde kendiniz de öğütme işlemini robot veya havan yardımıyla yapabilirsiniz. Bu şekilde daha sağlıklı ve etkili olacaktır.





Çörek Otu Yağı Faydaları; * Baş ağrısını giderir, * Saçların dökülmesini engeller, * Cilt bakımında ve yaraların tedavisinde kullanılır, * Bağışıklık sistemini güçlendiricidir, * Öksürük, astım, bronşit gibi hastalıklara karşı çörek otu yağı çok faydalıdır, * Grip, nezle soğuk algınlığı tedavisinde kullanılır, * Kronik yorgunluklara, kas ağrılarına karşı kullanılır ayrıca kansere karşı korur. * Çörek otunun ve elde ettiğimiz çörek otu yağının yukarıda saydığımız faydaları haricinde bilinen ve bilinmeyen yüzlerce faydası bulunur. Mucize baharat olarak tanımlanır. Hemen hemen her rahatsızlığa karşı faydası olduğuna inanılır.



Kansere Karşı Çörek Otu Yağı Nasıl Kullanılır? Uzmanlar her seferinde hastalara çörek otu yağını öneriyor. Çörek otu yağının kanserin her türlüsüne karşı faydalı olduğunu dile getiren uzmanlar, “Cilt, karaciğer, kolon, beyin, rahim, meme, kemik, mide, prostat, pankreas ve mide kanserlerinden korunmanın en iyi yolu çörek otu yağı kullanımından geçiyor”.
Çünkü çörek otu kanser hücrelerinin oluşumunu engelliyor ve var olan kanser hücrelerine karşı da



savaşıyor. Uzmanlar özellikle çörek otu yağının bal ile karıştırılarak tüketilmesini tavsiye ediyor. Çörek otu bal karışımı hakkında detaylı bilgi için Doğal Kanser İlacı Çörek Otu Bal Karışımı konulu makalemizi okumayı unutmayın.
Kaynak : www.yenidenhaberler.com

Daha Uzun ve Sağlıklı Yaşamanın Sırrı Bu Şekilde Formatlanmak

Daha Uzun ve Sağlıklı Yaşamanın Sırrı Bu Şekilde Formatlanmak
Sağlıklı olmanın çoğunlukla çaba, zaman ve para gerektirdiğini düşünüyoruz. Ancak, günlük rutinimize birkaç yeni alışkanlık ekleyerek hayatımızı değiştirebilir ve daha sağlıklı hissedebiliriz. Bu değişikliklere biz format diyoruz çünkü beynimizi tamamen alışılmışın dışına çıkarıyoruz.

Örneğin, meyve kullanarak dişlerinizi beyazlatabilir ve sağlıklı bir safra kesesi için ekstra bir fincan sıcak kahvenin tadını çıkarabilirsiniz.
1.Migreninizi rahatlatmak için üzüm suyunu deneyin.:Miğren hastasıysanız ve dayanılmaz ağrıları durdurmak için daha doğal bir yol arıyorsanız, cevabı üzüm suyu. Migren esas olarak beyindeki kimyasalların dengesizlikten kaynaklandığından, üzüm suyu günü kurtarabilir. Ağrı kesici olarak değil, koruyucu olarak işlev görür. Yani migrenin başladığını hissettiğiniz an, önlemek için biraz üzüm suyu içebilirsiniz.Üzüm C vitamini, A vitamini ve B2 vitamini bakımından zengin olduğu için, migren ataklarına engel olabilir. Aksi halde migren tedavisinde sorumlu olan riboflavin olarak bilinen B2 Vitamini, beyninizdeki kimyasalları dengelemeye yardımcı olur ve kanınızda migrene neden olabilecek demir seviyesini azaltmak için demir antag





2. Saçlarınızın parlak ve sağlıklı büyümesine yardımcı olmak için somon yiyin.Sağlıklı görünen saçlar, hepimizin hayal ettiği bir şeydir. Özellikle uyandığımızda aynaya bakınca, saçımızın kötü göründüğü günlerin iyi göründüğü günlerden çok daha fazla olduğunu düşünürüz. Önemli olan yalnızca saçınıza yaptığınız bakımlar değil; aynı zamanda yedikleriniz.Buradaki anahtar numara somon. Somon, saçınızı ve saç derinizi nemli tutmak için gerekli olan D vitamini ve omega-3 yağ asitleri bakımından zengindir. Bu nedenle tüketilmesi önerilir.Ek olarak, omega-3 saç derisini yağlar ve saç köklerini temiz ve sağlıklı tutar. Omega-3 gerçekten bir protein olduğundan, eksikliği normal saç büyüme hızını azaltır.Ne kadar çok somon balığı yenirse, saçlar da o kadar sağlıklı olacaktır. Ek olarak, nemlendirici etkilerinden dolayı, omega-3 iltihabı azaltır, kepeklenmeyi tedavi etmeye yardımcı olur ve kuruluğu azaltır.
3. Limon + tuzlu su içerek ekstra kilo verebilirsiniz:Limon suyunun sizin için sağlıklı olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak çoğu zaman sadece bir bardak portakal suyu veya bir enerji içeceği kadar lezzetli değildir. Limon ve tuz, toksinlerin vücudunuzdan atılmasına yardımcı olan ve fazla kiloları daha hızlı atmaya yardımcı olan 2 sihirli bileşendir. Bunun nedeni bağırsak hareketlerinizi arttırması ve iştahınızı azaltması ve böylece aşırı kalori alımını ortadan kaldırmasıdır.Ulusal Sağlık Enstitüsüne göre, bol miktarda su içmek mitokondriyal fonksiyonu artırarak metabolizmanızı arttırır.4. Diş macunu kullanarak tırnaklarınızı beyazlatın:Tırnaklarınızın çevresinde biraz sararma olması kesinlikle doğaldır. Ancak iyi bir görüntü vermez. Eğer tırnaklarınızı doğal olarak beyazlatmanın bir yolunu arıyorsanız, diş macunu aradığınız yöntem. Diş macunu yalnızca dişlerinizi beyazlatmak ve korumakla kalmaz, tırnaklarınız için de aynı şeyi yapar.Temiz bir diş fırçası alın, ucuna bir miktar diş macunu sürün ve tırnaklarınızı hafifçe ovalayın. Bir dakika bekletin ve ellerinizi her zamanki gibi üyıkayın. Sonuç sizi mutlu edecek!



5. Kendi saç uzatma serumunuzu oluşturarak saç uzamasını hızlandırın:Daha hızlı ve daha sağlıklı saç uzaması söz konusu olduğunda diyet önemlidir. Fakat bir adım daha ileri gitmek isteyenler için, kendi saç uzatma serumunuzu nasıl hazırlayacağınızı paylaşacağız.İhtiyacınız olan ilk materyal hint yağıdır. Saç derinizi nemlendirmek için E vitamini, omega-9 ve omega-6 yağ asitlerinin yanı sıra saç derinizin nemlenmesine yardımcı olacak mineraller içerir.İkincisi, saçınızı besleyen ve kırılmasını önleyen tekli doymamış bir omega-9 yağ asidi olan oleik asit gibi vitamin ve mineraller bakımından zengin olan avokado yağıdır. Saç köklerine nüfuz etme ve nemlendirme yeteneğine sahip olan tek yağdır.Son bileşen, birçok nedenden dolayı tüm yağların kralı olarak kabul edilen hindistancevizi yağıdır. Başlangıç olarak, hindistancevizi yağı saçınıza uygulayabileceğiniz ve protein kaybını önleyebileceğiniz tek yağdır. Omega-3, omega-6 ve omega-9 yağ asitleri bakımından zengin olduğu için saç milini çevre ve güneşin hasarlarından korur.Karışımı şu şekilde hazırlıyorsunuz:Küçük bir kabı 1/3 hint yağı, 1/3 avokado yağı ve 1/3 hindistancevizi yağı ile doldurun.Güzelce karıştırın.Saç derinize ve saçınıza uygulayın. 10 ila 15 dakika boyunca masaj yapın.1 saat 30 dakika bekletin.Duş alın ve saçlarınız hala ıslakken saçınızın ucuna biraz yağ uygulayın.Bunu haftada 3 defa tekrarlayın.6. Kahvaltınızı uyandıktan sonraki ilk 30 dakika içinde yapın:Uyandığınızda limonlu su içtikten hemen sonraki yarım saat içinde kahvaltı yapılması önemlidir. Aç hissetmiyor olsanız bile, kahvaltıyı kaçırmak, özellikle kilo vermeye çalıştığınız zaman büyük bir hatadır. Ulusal Kilo Kontrol Kayıt Defterine göre, başarılı bir diyet uygulayan kişilerin% 70’inden fazlası uyandıktan sonra yarım saat içinde kahvaltı yaptı.
Bunun nedeni, uyurken metabolizmanızın nispeten yavaş olması ve normal hızda çalışmaya başlaması bir saat sürmesidir. Bu nedenle, metabolizmanız tamamen uyanık olmadan önce kahvaltı yapmak sizi daha uzun süre iyi hissetmenizi sağlar ve günün ilerleyen saatlerinde daha fazla yemek yemenizi önler.7.Cildinize uygulamak yerine hidrolize kollajen içiniz:Yaşlanma, çoğumuzun asla karşılaşmak istemediği bir şeydir ve genellikle cildin görünüşünde fark edilir. Kollajen bakımından zengin nemlendiriciler, maskeler ve serumlar satın alarak cildimizi canlandırmaya çalışıyoruz.Mesele şu ki, kollajen ve hatta hidrolize edilmiş kollajen, diğer proteinlerle ağlanmasına ve genel sağlığınızı iyileştirmesine yardımcı olacak noktaya cilde nüfuz etmiyor.Yani yaşlanmanın en iyi yolu destek almaktır. Araştırmaya göre, hidrolize kollajen alınması yaşlanmayı %27 oranında yavaşlatabilir, kemik sağlığını iyileştirebilir, kas kütlesini artırabilir, kemik kaybını ve osteoporozu önleyebilir ve eklem ağrısını hafifletebilir.
8. Meyve kullanarak dişlerinizi beyazlatın:Birisinin giyebileceği en iyi şey parlak bir gülüş.Peki sarı göründüğü için dişlerini gösterme konusunda kendinden emin hissetmediğiniz zamanlar ne olacak?Endişelenmeyin, çünkü tüm bunları değiştirebilirsiniz.Antioksidanlar açısından zengin meyve ve sebzeler dişlerden sarı lekeleri çıkarmaya gelince harikalar yaratabilir.Çilek, dişlerinizi beyazlatmaya ve hem kahve hem de şarap lekelerini çıkarmaya yardımcı olabilir.Elma, doğal leke çıkarıcı olarak hareket eder, çünkü ağzınızda daha fazla tükürük üretmeye yardımcı olur ve “kendi kendini temizleyen” bir ajan görevi görür.Portakal veya her çeşit turunç meyvesi, ağzınızın diş çürümesine neden olan asitliğini nötralize etmeye yardımcı olur.9. Sağlıklı bir safra kesesi için daha fazla kahve için:Kahve sağlıksız bir diyetle ilişkili olsa da, en saf haliyle kahve sizin için gerçekten iyidir. Bir düşünün: sıcak sudan yapılan fasulye suyu ve diğer makalelerde daha önce anlattığımız birçok yararı var. Kahvenin en önemli faydalarından biri ise sağlıklı bir safra kesesini desteklemesidir.Araştırmaya göre, kahve safra kesesinde, içinde kafeinin neden olduğuna inanılan kasılmaların harekete geçirilmesini sağlar.Ek olarak, araştırmalar, kahveden kaynaklanan safra kesesi kasılmalarının, safra kesesindeki küçük kristallerin büyük safra kesesi taşları haline gelmesini önleyebileceğini ortaya koydu.Bu yüzden, sağlıklı bir safra kesesi için kendinize bir fincan sıcak kahve alsanız iyi edersiniz ve bir dahaki sefere size bağımlı olduğunuzu söyleyince bu makaleyi gösterin!Bize sunacak herhangi bir sağlık ipucunuz varsa, yorumlarda okumayı çok isteriz.
Kaynak : www.yenidenhaberler.com

Karbonatın Ayaklardaki Mucizevi Etkisi

Karbonatın Ayaklardaki Mucizevi Etkisi
Kuru, sert ve çatlamış topuklar özellikle ayakkabılarımızın içinde rahatsız etmektedir. Karbonat ile ayaklarınızı hem yumuşacık hem de rahatlamış olarak ucuz ama çok etkili bir yöntemdir. Özellikle bütün gün ayakta olanlar için bir kurtarıcı niteliğindedir.



Karbonatın Ayaklarınıza İnanılmaz Mucizesi NASIL YAPILIR? 3 yemek kaşığı karbonat ile 4-5 litre sıcak suyu bir kap içerisinde karıştırınız. Karbonat eriyince ayaklarınızı içine koyun ve 15-20 dakika kadar bekletin. Çıkarttıktan sonra ise vazelin yada nemlendirici sürerek poşet ile ayaklarınızı sarınız.



Ayrıca Nemlendirici yerine Wicks yada soğan koyarsanız iltihabı ve ağrılarınızı da atmış olursunuz.
Özellikle kadınlar da oluşan idrar yolu iltihabı tedavisinde de kalıcı çözüm üretir ve sabah



kalktığımızda yumuşacık ve rahatlamış ayaklara sahip olacaksınız.
Kaynak : www.yenidenhaberler.com

Fayanslarınızı İlk Günkü Haline Döndürecek Ev Yapımı Yer Temizleme Deterjanı

Fayanslarınızı İlk Günkü Haline Döndürecek Ev Yapımı Yer Temizleme Deterjanı
Fayanslarınızı İlk Günkü Haline Döndürecek Ev Yapımı Yer Temizleme Deterjanı Derz dolgularda biriken yabancı maddeler kötü bir görünüme neden olabilir. Banyo ve lavabolardaki fayanslar zamanla kir, sabun kalıntıları ve kireç nedeniyle sararabilir. Bu yüzeylerin temizliği için fayanslara ve dolgulara zarar veren çamaşır suyu, tuz ruhu gibi kimyasallar kullanabilirsiniz elbet ama biz bunları bir çok sebepten ötürü önermiyoruz.
Hanımlar bugün sizler için hazırladığımız bu yazımızda özellikle de banyo fayanslarınızı pırıl pırıl yapacak, ev yapımı deterjan tarifini sizlerle paylaşacağız. Banyodaki kirleri temizlemek için marketlerden satın aldığınız temizlik ürünlerinin içerisinde yer alan kimyasal maddeler, sağlığınızı tehlikeye sokar. Evde hazırlayabileceğiniz bu karışım ile bu kimyasallara maruz kalmayacaksınız.
Fayanslar için evde deterjan yapımı ile sağlığınızı tehlikeye sokmadan banyonuzu tertemiz yapabilirsiniz. Evde Deterjan Yapımı Malzemeler Yarım su bardağı karbonat Çeyrek su bardağı oksijenli su (hidrojen peroksit) 1 tatlı kaşığı sıvı bulaşık deterjanı Hazırlanışı Bir cam kavanozun içerisine karbonat, oksijenli su ve sıvı bulaşık deterjanını ekleyip karıştırın. Karışımda yer alan





karbonat, lekeleri ve sert su birikintilerini çıkartmaya yardımcı olurken, oksijenli su ise doğal temizleyici özelliği ile fayanslarınızın bembeyaz olmasına yardımcı olur. Uygulanışı Hazırladığınız bu karışımı fayanslarınızın üzerine sıkın ve 5 dakika kadar bekletin. Direkt fayansların üzerine uygulamak yerine bulaşık süngerinin üzerine dökerekte uygulayabilirsiniz. Karışımı uyguladığınız yüzeyi sildikten sonra bolca su ile durulayın ve pırıl pırıl yüzeylere sahip olun. Bu uygulamayı 2 kez üst üste uygulayın. Fayanslarda ve küvetinizdeki su lekelerinden bıktıysanız bu karışımı uygulamalısınız.



Bir diğer etkili tarif de aşağıdadır. – 1 fincan boraks – 1 fincan elma ya da üzüm sirkesi – 1 fincan öğütülmüş limon tuzu – 1 fincan çamaşır sodası – 10 damla kadar aromatik yağ (limon, portakal, lavanta ya da nane yağı kullanabilirsiniz) Malzemeleri karıştırdıktan sonra fayansların üzerine döküp bir fırça yardımıyla karışımı yayın ve bu şekilde bir gece boyunca bekletin. Sonra derz aralarını fırçalayarak temizleyin ve suyla durulayın. Karışımın fayanslardaki sararmayı giderdiğini göreceksiniz



Ev Yapımı Yer Temizleme Deterjanı Parke, fayans, mermer ve beton yüzeyleri temizlemek için kullanılan deterjanlar yer temizleyiciler olarak bilinir. Bu deterjanlar genellikle dezenfekte edici özellikte, su bazlı ve hoş kokuludur. Doğal malzemeler kullanılarak en az güçlü kimyasallar kadar etkili temizleyiciler yapılabilir. Siz de doğal temizlik ajanlarını evde nasıl yaparım diye merak ediyorsanız şu malzemeleri temin ederek kendi deterjanınızı yapabilirsiniz:
Kaynak : www.yenidenhaberler.com

AYAKLARDA YANMA NEDEN OLUR. AYAK YANMASI SEBEPLERİ

AYAKLARDA YANMA NEDEN OLUR. AYAK YANMASI SEBEPLERİ
Ayak yanması bir çok kişinin karşılaştığı ve çeşitli sebeplere bağlı olarak genellikle de geceleri oluşan bir rahatsızlıktır. Ayak yanması ayak tabanında karıncalanma, iğnelenme ve kaşınma gibi hislerle kendini gösterir. En yaygın sebeplerinden bir tanesi ayak damarlarına giden sinirlerin yıpranmasıdır. Bunun dışında bir çok neden ayak yanmasına sebep olup yaşam kalitenizi düşürebilmektedir.
Sinirlerin Hasar Görmesiyle Oluşan Ayak Yanması Bacak ve ayaklarda ki sinirlerin hasar görmesi sonucu ayaklarda yanma oluşur. Bu sinirlerde ki hasar oluşmasının sebebi ise şeker hastalığı, enfeksiyon, zona veya ayak veya bacağın incinmesinden kaynaklanır. Diyabetten Kaynaklanan Ayak



Yanması Kan şekerinin uzun süre yüksek olması sinirlere kan götürerek oksijeni ve besin taşıyan kan damarlarını ve sinirin sinyal iletmesine zarar verir. Bu durumlarda genellikle ayaklarda ve bacaklarda yanma aşırı hassaslık oluşur.
Ayakta ki sinirlerinden bir tanesinin kalınlaşması sonucunda ayaklarda yanma oluşur. Bu sinirin kalınlaşması ise uzun süre ayakta durmak, dar veya bol ayakkabı giymek veya koşma gibi ağır ve etkili spor yapılmasından kaynaklanır. Sinirlerin kalınlaşması ile ayak yanmasının en yaygın belirtisi



sanki çakıl taşının üzerinde yürüyor hissi vermesidir. Ayak Kemiklerinin Yıpranması Veya İltihaplanması Sonucu Oluşan Ayak Yanması Kasların dar veya zayıf olması, yanlış ayakkabı tercihi, ayak pozisyonunun yanlış olması veya iltihaplı şişlik gibi nedenler ile ayak yanması oluşur. Genellikle ilk olarak baş parmağının altından başlar ve ayakta kaldıkça yanma hissi artar. Atardamarların Daralmasıyla Oluşan Ayak Yanması Yaş ilerledikçe artan bu durum atardamar



duvarının kalınlaşması sonucunda oluşur. Yanma hissedilen ayakta ağrı, kasılma ve güçsüzlük gibi belirtilerde görülebilir.
Bunların Dışında Ayaklardaki Yanmaların Diğer Sebepleri Al-kol kullanımı Kronik böbrek rahatsızlığı Aids Hipotiroid
Kaynak : www.yenidenhaberler.com

GRİBİ 10 DAKİKADA BASİT BİR ŞEKİLDE DURDURABİLİRSİNİZ

GRİBİ 10 DAKİKADA BASİT BİR ŞEKİLDE DURDURABİLİRSİNİZ
Gribal enfeksiyon soğukla birlikte herkes etkisi altına almaya başladı. Hepimizin bildiği gibi grib’in en büyük ilacı C vitaminidir, ve Limon en büyük C Vitamini deposudur. Sizde gribal enfeksiyondan kurtulmak için aşağıdaki yolları deneyebilirsiniz.
Gribal enfeksiyon soğukla birlikte herkes etkisi altına almaya başladı. Hepimizin bildiği gibi grib’in en büyük ilacı C vitaminidir, ve Limon en büyük C Vitamini deposudur. Sizde gribal enfeksiyondan kurtulmak için aşağıdaki yolları deneyebilirsiniz.



Ayaklarınızı 10 Dakika Ovarak Topuk ve Ayaklar’ın emilimi yüksek oldupu için ayak ve topuklarımıza sürdüğümüz maddeler hızlı bir şekilde bedenimize yayılır. Limonu topuk ve ayak üzerine masaj yaparak 10 dakika uygularsanız grip enfeksiyonunu hızlıca atmış olacaksınız. Limon Suyu, Tuz ve Karabiber Karışımı ile
1 çorba kaşığı Limon suyu, Tuz ve Karabiberi karıştırın ve içiniz. Bu karışım içimizdeki tüm gribal enfeksiyonları etkisiz hale getirecektir. Limon Suyu ile Gargara Yapın 2 Çorba Kaşığı Limon suyu ve



Yarım çar bardağı suyu karıştırın. Ağzınızda gargara yapınız.
Boğazınızdaki mikropları ve ağzınızdaki yaraları yok edecektir. Limon Suyunu Burnunuza Uygulayın Eğer Burnunuz tıkalı ise birkaç damla limon suyunu 2 pamuğa uygulayıp burun deliklerinize uygulayın.Burnunuz hemen açıldığını ve nefes borunuzun temizlendiğini göreceksiniz.



Not: Grip olmadan önce günlük olarak tükettiğiniz Nane ve Limon çayı sizi harika bir şekilde zinde tutacaktır. Grip İçin Nane ve Limon Çayıda Önemli Rol Oynamaktadır..
Kaynak: www.yenidenhaberler.com

ÇÜRÜMÜŞ DOMATESİN NE İŞE YARADIĞINI DUYAN, ÇÖPE ATMAKTAN VAZGEÇİYOR

ÇÜRÜMÜŞ DOMATESİN NE İŞE YARADIĞINI DUYAN, ÇÖPE ATMAKTAN VAZGEÇİYOR
Ev işlerinde birçoğumuz için zor görünen sorunların, aslında çok kolay çözümleri var. İşte, okudukça şaşıp kalacağınız birbirinden pratik yöntemler…
Bozulmuş domatesleri çöpe atmayın
Buzdolabınızda bozulmaya yüz tutmuş dilimli domatesleriniz varsa çöpe atmadan önce bir kere daha düşünün. Yapacağınız tek şey, bozulmuş domates dilimlerini bir miktar toprağa ekmek ve her gün sulamak… Böylelikle birkaç hafta sonra yeni domatesler elde edebilirsiniz. Ekmek bıçağını kaynar suda bekletirseniz…



Ekmek keserken, parçalanmalarını önlemek için ekmeği keseceğiniz bıçağı kaynar suyun içinde bekletin. Halıdaki tüylerden kurtulmak çok kolay
Bilhassa evinde evcil hayvan besleyenlerin en büyük sorunu, halılara yapışan tüylerdir. Bu tüylerden kurtulmak ise sanıldığı kadar zor değil! Halınızı bir kapak yumuşatıcı ile silerseniz, halıdaki tüm tüylerin tek tek çıktığını göreceksiniz. Duvar kağıdınızdan memnun değilseniz…



Eski duvar kağıdınız size artık cazip gelmiyor ve ondan kurtulmak istiyorsanız, 1 litre suya bir kapak yumuşatıcı ekleyin. Bu karışımı bir sünger yardımıyla duvara sürerseniz, duvar kağıdının yumuşadığını göreceksiniz. Böylelikle, duvar kağıdını duvarda iz kalmadan çıkarabilirsiniz. Bu yöntem seyahat öncesi, çok işinize yarayacak!
Seyahate çıkanların en büyük sorunlarından biri de, tabanı kirli ayakkabıları nereye koyacağını bilememektir. Bir adet duş bonesini, yanınıza alacağınız ayakkabının altına geçirirseniz, ayakkabılarınızı bavulunuza kolaylıkla yerleştirebilirsiniz. Sebze ve meyvelerin ömrünü uzatmak için…



Birçok buzdolabı, sebze ve meyveleri uzun süre korumak konusunda pek başarılı değil. Sebze meyve bölmesine koyacağınız bir adet hafif ıslatılmış sünger, besinlerin bozulmasına neden olan fazla nemi emerek, meyve ve sebzelerin ömrünü uzatacaktır. Ancak, bu kahraman süngeri sık sık yenilemeyi ihmal etmeyin…

Kıyafetlerdeki delikleri bu terzi hilesiyle önleyebilirsiniz
Kaynak: www.yenidenhaberler.com

27 Mart 2020 Cuma

Emeklilerin bayram ikramiyeleri erken ödenecek

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk, emeklilerin bayram ikramiyeleri hakkında önemli bir açıklama yaptı.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, emeklilerin bayram ikramiyeleri için tarih verdi.





Bakanı Selçuk, "Ramazan bayram ikramiyesini öne aldık. Nisan ayrının ilk yarısında hesaplara yatmış olacak" dedi.
Kaynak : https://www.msn.com/tr

26 Mart 2020 Perşembe

Bu 3 Yiyeceği Karıştırın ve Karaciğerinizi Arının

Bu 3 Yiyeceği Karıştırın ve Karaciğerinizi Arının
İlk evvel yapmanız gereken şey, karaciğerinize zarar veren yiyecekleri tüketmemektir. Alkol ve yağlı yiyecekler karaciğeriniz için iyi değildir.
Karaciğer problemlerinin çoğu beslenme noksanlığından kaynaklandığı için tertip edilmeleri oranla daha kolaydır.



Çünkü beslenme alışkanlıkları değiştirildiğinde genellikle pozitif sonuçlar kısa zaman içerisinde kendini göstermektedir.
Karaciğerinizi eskiki sağlığına kavuşturmak için yemeniz gerekenler:
2 havuç
4 portakal
1 pancar



Hazırlanışı:
Tüm malzemeleri bir katı meyve sıkacağı dayanağıyla sıvılaştırın ve hiç zaman kaybetmeden tüketin. Eğer erinmeyip her gün bu karışımı tüketirseniz karaciğer yağlanmanız ortadan kalkacaktır.
Pancarın bereketleri arasında; beyin aktifliğini iyileştirme, tansiyonu düzenleme,  kan dolaşımını



iyileştirme ve hızlı bir şekilde enerji ihtiyacını karşılama vardır.
Siz karaciğerinizi yağdan ve zehirli maddelerden nasıl arındırıyorsunuz? Yorumlarda bizimle paylaşın!
Kaynak : drsaglik.net

Sigaranın Hasarlı Tesirlerinden Bu Meşrubat ile Kurtulun

Sigaranın Hasarlı Tesirlerinden Bu Meşrubat ile Kurtulun
Sigara içmek dünya üzerindeki en hasarlı alışkanlıklardan biridir. Bir an evvel vazgeçmeleri için eminiz sizde tüm yakınlarınıza baskı yapıyorsunuzdur.
Bu içeriğimizde size sigaranın ciğerlerdeki hasarlı tesirlerini gidermeniz için bir meşrubat tanımı sunacağız. İçmeseniz dahi içen insanlarla aynı etrafta bulunduğunuz takdirde aynı biçimde etkileneceğinizi biliyorsunuzdur.



Sigaranın hasarlı tesirlerinden kurtulmak için içmeniz gereken meşrubatımızı hazırlamak oldukça kolay.
Malzemeler
2 yemek kaşığı zerdeçal
400 gr soğan
Bir baş parmak büyüklüğünde zencefil



400 gr bal
1 litre su
Hazırlanış
Bal ve suyu ocağa alıp kaynayana kadar karıştırın. Ardından zencefil ve soğanı doğrayıp içine atın.



Sonra, zerdeçalı da ilave edip altını kısın. Günde bir kadeh içerek sonuna kadar harcayın ve ardından sürüklettiğiniz ciğer filmleri pak çıkacaktır.
Kaynak : drsaglik.net
Sponsorlu Bağlantılar