Column Left

Bizi Takip Edin

30 Eylül 2019 Pazartesi

Bu Karışımla Migren, Sinüs Enfeksiyonunu Dakikalar içinde Yok edin

Bu Karışımla Migren, Sinüs Enfeksiyonunu Dakikalar içinde Yok edin
Bir çok hastalığın günümüzde tedavisi olduğu ve sayısız ilaçla tedavi edildiği bilinmektedir. Ancak bazı hastalıklar sürekli ilaç kullanımına rağmen düzelmemektedir. Çoğu zaman da bu ilaçların yan etkisi ile başka hastalıklar ortaya çıkmaktadır.
Çoğu zaman da ölümcül hastalıklarda sayısız ilaç kullanımına rağmen insanlar yine de ölmektedir. Bu sebepten insanlar artık doğal yöntemlere başvurmaktadır.
Doğada saf halde bulunan bitkiler, yiyeceklerle birçok tedavi edilemeyen hastalığın tedavi edildiği görülmektedir. Yurtdışında sadece bu tarz doğal tedavi uygulayan merkezler, klinikler bulunmaktadır. Her yıl binlerce insan buralarda tedavi edilmektedir.
Her kış yakalanmış olduğumuz grip ve nezleden sonra sırada sinüzit gelmektedir. Sinüzit; baş ağrısı,burun tıkanıklığı,geniz akıntısı gibi problemleri de yanında getirmektedir.
Burun ve göz çevremizde bulunan bazı kemikler vardır. Bu kemiklerin iltihabı sonucu oluşan probleme de sinüzit adı verilir.
Uzmanlar bazı doğal önerilerde bulunmaktadır:
Zencefil çayı: Sinüzit problemi sonucu oluşan baş ağrısını minumuma indirir. Zencefilin kökü demlikte kaynatılır ve 15 dakika sonra içilir. Eğer ki başınız ağrıyorsa günde 2 defa tüketebilirsiniz.





Zencefil bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur. Unutma, güçlü bağışıklık sistemi demek hastalıklara daha zor yakalanmak demek. Vitamin ve mineral içeriğinden dolayı hastalıklarla mücadele ve hastalıklarda korunması açısından da oldukça etkilidir.
Üzüm: Üzümün içeriğinde iltihabı önleyici biyoflavonoidler bulunmaktadır. Böylelikle günde 1 avuç üzüm tüketmelisiniz.
Vücudumuzun sağlıklı olması sağlıklı bir dolaşım sistemine bağlıdır. Bunun için üzüm çekirdeği birebirdir. Çünkü üzüm çekirdeği zayıflamış kan damarlarını güçlendirir.
Kekik çayı:Sinüzit problemi yaşıyorsanız içtiğiniz suyun içerisine bir dal yeşil karanfil koyarak tüketmeye başlayın.
Kekik çayı ayrıca boğaz ağrısı ve öksürüğe iyi gelmesi, kadınların adet döngüsünü düzenlemesinde tercih edilir. Bağışıklık sistemini koruması, kolesterolü düşürmesi ve mideye iyi geldiği bilinir.
Karabaş otu: Antibakteriyel özellik taşımaktadır. Sarımsak, yeşil ve ginseng çayını da içebilirsiniz.
Geleneksel Tıpta beyin süpürgesi olarak bilinen karabaş otu; nörolojik hastalıklar, astım, kalp ve kan dolaşımı için eski tıp alimlerinin reçetelerine, yazma eserlere girmiş bir bitkidir.



Zeytin: Zeytin yaprağını tüketmeniz sinüzit sonucu oluşan ağrıları ortadan kaldırır. 2 bardak zeytin yaprağı çayı için 2-3 çay kaşığı yaprak yeterli olacaktır.
Yaprakları biraz ufaladıktan sonra kaynamış suya atın ve 5-10 dakika demlenmesini bekleyin. Daha sonra süzüp çayınızı içebilirsiniz. Etkisini görmek için günde 2-3 bardak tüketebilirsiniz.
Tarçın: Kekik,tarçın,karanfil sinüzit iltihaplarını ve buna bağlı olarak oluşan ağrıları ortadan kaldırır.
Elma sirkesi :  Sinüzit ve migren sirkeli su ile 15 günde tedavi edilebilmektedir. Sirkeyi burnunuza sabah akşam sulandırırak uygulamanız gerekmektedir. (Bir bardak suya bir çay kaşığından fazla sirke koymayınız) Bu sayede bademcik hastalığı, orta kulak hastalığı, guatr, uyku apnesi, horlama, astım, geniz akıntısı, sinüzit, migren, grip gibi hastalıklar tedavi edilmektedir.
Bunun dışında gizli sinüs akıntısının neden olduğu romatizma, eklem hastalıkları, kalp kapakçığı hastalığı, tansiyon hastalıkları, tiroid ve lenf hastalıkları, alzaymer hastalığı, kanser hastalıkları, okb hastalığı, panik atak rahatsızlığı, şifozren gibi hastalıkların gerileme gösterdiği görülmektedir.
Kivi: C vitaminini vücudunuza almak için sebze ve meyve tüketmeyi arttırın. Meyvelerin suyunu içmekle bırakmayıp kendisini de tüketin. Kivi,mandilina ve portakal oldukça C vitamini barındırmaktadır bu yüzden gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz.
Yoğurt: Çinkoyu besin yardımıyla da vücudumuza alabiliriz. Böylelikle bağışıklık sistemi arttırır ve antienflamatuvar (iltihabı azaltarak ağrı kesici) özelliğine sahiptir. Denizde bulunan ürünleri,et,tavuk,fasulye,yoğurt,fıstık,süt ve tam tahıllar tüketebilirsiniz.
Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…
Kaynak : https://www.bitkilog.com

Tiroidi Hafife Almayın. Bu 14 belirtiden biri sizde varsa doktora gidin.

Tiroid Bozukluğuna İşaret Eden 14 Belirti
Tiroidi Hafife Almayın. Bu 14 belirtiden biri sizde varsa doktora gidin.
Tiroid bozukluğu düşündüğünüzden daha sık rastlanan bir durumdur.Genellikle kadınlar arasında görülür.
Belirtileri açıkça fark edemeyebilirsiniz. Ancak, tiroid bozukluğunun belirtileri hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir.
Bu yazımızda tiroid bozukluğunun en yaygın belirtilerini ele alacağız.

Hipertiroidizm: vücudun normalden fazla hormon üretmesi durumudur.
Hipotiroidizm: vücudun yeteri miktarda hormon üretememesi durumudur.
İki durum da bağışıklık sisteminin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu da tiroidin içindeki antikorların bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını engellediği anlamına gelir.
Tiroid düzgün çalışmadığını gösteren belirtiler
Vücudunuz size verdiği işaretlere dikkat edin böylece tiroid bozukluğu ile ilgili problemleri en kısa zamanda çözebilirsiniz.
Üzüntü ve depresyon
İnsanın ruh hali tiroid bozukluğundan etkilenebilir. Bu çeşit bir depresyon nedensiz bir şekilde kendini gösterir.





Tiroid bezi az miktarda hormon salgıladığında serotonin seviyesi düşer ve ruh halinizi kötü etkiler.
Öte yandan, eğer tiroid bezi fazla hormon salgılıyorsa sürekli hareketli ve heyecanlı hissedebilirsiniz.
Kiloda değişiklikler
Eğer spor yapıyor ve sağlıklı besleniyor yine de kilo veremiyorsanız, tiroid bozukluğunuz olabilir.
Aynı şekilde ne kadar yerseniz yiyin, kilo alamıyorsanız aynı sebepten olabilir. Metabolik değişiklikler bu dengesizliklerle yakından ilişkilidir.
Kabızlık
Sık sık sebze ve lifli besinler tüketip tuvalete çıkamıyorsanız, tiroid beziniz düzgün çalışmıyor olabilir.
Şişme ve bağırsak ağrısına sebep olan sürekli bir kabızlıktan muzdaripseniz en yakın zamanda bir doktora görünün.
Uyku bozukluğu
Uyuyamıyorsanız ya da gecenin ortasında sebepsiz yere uyanıyorsanız, sorun tiroid bezinizde olabilir. Uyuyamama, kabus ve uykusuzluk düzgün çalışmayan tiroid bezinin sonuçlarıdır.
Tiroid bozukluğu aynı şekilde sürekli uyku ihtiyacı ve uyanamama gibi belirtilerle de kendini gösterebilir. Düzgün çalışmayan tiroid bezi, vücudun fonksiyonlarını yavaşlatır.
Eklem ağrısı
Bu belirti diğer hastalıklarla ve çok fazla spor yapmak ya da ağır kaldırmak gibi nedenlerle alakalı olabilir.
Düzgün çalışmayan tiroid bezi, özellikle kollar ve bacaklar olmak üzere eklemlerde ağrıya sebep olabilir. Önlem alınmazsa bu rahatsızlık fibromiyalji sendromuna dönüşebilir.
Yüksek Kolestrol
Az yağlı ve dengeli besleniyorsanız, kanınızda yüksek kolestrol çıkması pek olası değildir.

Eğer bir insanın hipotiroidizmi varsa metabolizma yavaşlar ve düzgün bir şekilde yağ yakamaz. Bu yüzden kolestrol ve trigliserin seviyesi yükselir.
Saç dökülmesi
Tiroid bozukluğu sonucu kafa derisinin kuruması ve metabolizmadaki değişiklikler saçlarınızın dökülmesine sebep olabilir.
Sabahları kalktığınızda yastığınızda ya da tarağınızda bir kaç tel saç görmeniz normaldir. Ancak, saçınıza dokunduğunuzda bir tutam saç elinizde kalıyorsa bu anormal bir durumdur.
Kafa derisinin yanında kaşlar da bu durumdan etkilenebilir. Bacak, koltuk altı ve genital bölgedeki tüyler de azalır ve ince ve seyrek bir şekilde çıkmaya başlar.
Eğer boynunuzda ya da bileğinizde küçük çarpıntılar hissediyorsanız muayene olmanızda fayda var. Tiroid beziniz çok fazla hormon salgılıyor olabilir.
Yüksek tansiyon
Yüksek tansiyon birçok farklı sebepten kaynaklanıyor olabilir. Bu sebeple doktorlar ilk olarak tiroide bakmazlar.
İlaç almanıza ve sağlıklı beslenmenize rağmen tansiyonunuz hala yüksekse tiroid bezinizi kontrol ettirmelisiniz.
İştahta düzensizlik
Eskiden çok fazla yemek yemek alışık olmayabilirsiniz ama şimdi 30 dakikan fazla aç kalamıyor olabilirsiniz ya da özellikle bir yiyeceği (yağlı, tatlı, tuzlu vs) canınız çok istiyor olabilir.
Tam tersi de olabilir. Eskiden günde 4 öğün yemeye alışıkken şimdi sadece 2 öğün yiyor olabilirsiniz. Tüm bu değişiklikler tiroid bozukluğundan kaynaklanıyor olabilir.
Kaynak : https://www.bitkilog.com

Dizleri İyileştiriyor, Kemikleri Yeniden Doğmuş Gibi Yapıyor

Dizleri İyileştiriyor, Kemikleri Yeniden Doğmuş Gibi Yapıyor
İltihaplı eklemler, romatizmal hastalıklar, bademcik iltihabı, kuru egzama, topuk dikeni ve onlarca hastalığa şifa!
Eklem ağrıları günümüzün en çok karşılaşılan rahatsızlıkları arasında yer almaktadır. Hayat fonksiyonlarını tam olarak etkilemese de, ağrılı süreçleri sebebiyle kişinin gündelik işlerinden tam verim almasına engel olur.
Büyük eklemler olarak adlandırılan bilek, omuz, bel veya boyun, diz eklemleri gibi bölgelerde meydana gelen rahatsızlıklar oldukça önemli ve mutlak suretle dikkat edilmesi gereken rahatsızlıkların başında gelmektedir.
Eklem ağrıları tedavisi ile alakalı herhangi bir müdahale yapılmadığı taktirde ağrılar zamanla artmaya başlar ve sizlerin yaşam standartlarını olumsuz etkiler. Eklem ağrılarının belirtisi ise ilk aşamada ara sıra gözlemlenmekle beraber, zamanla şiddetini ve sıklığını arttırmaktadır.
Bunun yanı sıra diğer belirtileri;
Kişide hareket bozuklukları sorunu ortaya çıkar.
Eklemlerde şişlik ve sertlik gibi sorunlar meydana gelir.
Hareketlerde beceriksizlikler kendisini ön plana çıkartır.
Eklem ağrıları için bitkisel kür! Eklem ağrıları tedavisi konusunda çok sık uygulanan ve günümüzde tercih edilen limon kabuğu kürü, bu ağrıları kalıcı olarak dindirmenizde aktif bir rol oynamaktadır.





Kolay hazırlanabilen ve aktardan temin edeceğiniz malzemeler ile kullanımına başlayacağınız bu kürün hazırlanma aşamasını adım adım sizlere sunuyoruz.
Şimdi gelelim limon kabuğu kürüne;
✔️ Doğal sızma zeytinyağı
✔️ 2 adet büyük organik limon
✔️ Okaliptüs yaprakları
✔️ Kapaklı bir kavanoz
✔️ Temiz sargı bezi
Limon kabuklarını soyun ve bir kavanoz içerisine koyun. Daha sonrasında kabukları tamamen kaplayacak kadar zeytinyağı ekleyin. İçerisine okaliptüs yapraklarını koyun.
Kavanozun ağzını sıkıca kapatın ve karışımı 2 hafta (14 gün) bekletin. 2 hafta geçtikten sonra karışımı sargı bezinin üzerine dökün ve ağrı olan bölgelere yerleştirin. Her gece bu tedaviyi uygulayarak hem ağrılarınızdan kurtulabilir, hem de uyurken cildinize işlemesine imkan tanıyabilirsiniz.
Diğer tedavi yöntemleri! Eklem ağrıları tedavisinde kullanılan birçok yöntem mevcuttur. Bunlar arasında ise uzun yıllardan bu yana limon tedavisi olarak adlandırılan ve üst kısımda kürüyle alakalı bilgiler ulaştırdığımız tedavi yöntemi mevcut.
Ek olarak sizlere eklem ağrılarınızı dindirecek ve kalıcı çözümler ulaştıracak bazı yöntem ve tedavi süreçlerinden de bahsedeceğiz.
Akupunktur Tedavisi: Genel olarak bu tedavi yöntemi Eklem ağrıları tedavisi hususunda çok sık tercih edilmektedir. 2 farklı yöntem olarak kullanılmaktadır. Geleneksel akupunktur olarak adlandırılan tedavi yönteminin yanı sıra şok tedavisi olarak da tercih edilmektedir.
Eklem ağrılarının şiddeti ve durumlarına göre değişim gösteren bu 2 tedavi yöntemi için en net kararı yine hekimler vermektedir.
Kaplıca tedavisi: Ülkemizde kaplıcalar, Eklem ağrıları tedavisi adı altında çok sık tercih edilen bir yöntem olarak görülmektedir.
İçerisinde yer alan ısı ve mineral sularının etkisiyle beraber eklem ağrılarına iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kaplıcaların içerisinde yer alan basıncın etkisiyle beraber eklem ağrılarının tamamen ortadan kaldırıldığı gözlemlenmiştir. Türkiye’de birkaç farklı bölgede kaplıcaları görmek ve bulmak mümkün! Bu yazımızı okumak için zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Bu bilgiyi yararlı bulduysanız, lütfen arkadaşlarınızla ve ailenizle de paylaşın. Ücretsiz bilgiyi paylaşma çabamıza verdiğiniz destek için çok teşekkürler.
✔️ Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Bir Çok Hastalığın Çaresi Limondaymış

Bir Çok Hastalığın Çaresi Limondaymış
Limonlar sayısız faydalarına rağmen yeterince ilgi görmüyorlar. Limon C vitamini, B vitamini, kalsiyum, magnezyum, potasyum, demir içermekle kalmıyor. Aynı zamanda hem antioksidan özelliğine sahip hem de lif dolu. Ama insanlar daha çok soda içerken sodaya limon ekletiyor. Ama aslında soda ile değil su ile içseniz çok daha faydalı.
Eğer sabahlarınıza limonlu su içerek başlarsanız, her şeyden önce güne kendinize taze hissederek başlayacaksınız. Vücudunuzu kötü maddelerden arıtacak ve sindirim sistemine yardımcı olacak.

Bu bir bardak limonlu suyu içmeyi, günlük bir alışkanlık haline getirdiğinizde, sağlığınızı nasıl olumlu etkileyeceğini sanırım anlamışsınızdır. Zaten siz de limon suyunun faydalarını öğrendikten sonra hemen her gün limon suyu içmek isteyeceksiniz.
Limon ne kadar faydalı?
Daha önce limonlu cheesecake yemişsinizdir. Salataya tat vermesinin yanında limon tatlılara da yakışır. Üstelik hem tadı hoş hem de faydalı olan ender şeylerdendir.
Limonda ne var?
Limonda potasyum, C vitamini, lif, protein, karbonhidrat ve çeşitli mineraller bulunur. Limondaki C vitamini ve biyoflavonoid ismindeki madde özellikle damar duvarlarına çok iyi gelir.
1- Kalori yakımı





Fitness uzmanı Jackie Warner, günde bir kez limonlu su içmenin ekstra 100 kalori yakmanızı sağladığını söylüyor. Üstelik limondaki pektin lifi tok hissetmenizi sağlayarak uzun vadede kilo vermenizi sağlar.
2- Kardiyovasküler rahatsızlıkları önler
Limon, potasyum açısından zengindir. Potasyumun kalbe ve kaslara olan katkısı herkesçe bilinir. Üstelik tansiyonu dengeler.
İskandinav beslenme uzmanı Magus Nylander, limonda bulunan antioksidanların, kardiyovasküler rahatsızlıkların önüne geçtiğini savunuyor.
3- Sinir sistemini güçlendirir
Limon, soğuk algınlığına yakalanma riskinizi düşürür. Limonlu ılık suyun üşütmeye iyi geldiği bilinir. Limonun antiseptik özelliği burun ve boğazdaki şişmeyi engeller.
4- Yağ yakımını hızlandırır
Araştırmalar su içmenin yağ yakımını hızlandırdığını kanıtlıyor.
Doktor Shilpi Agarwal, yağ yakımını daha fazla hızlandırmak isteyenlere limonlu su içmeyi öneriyor.
5- Böbrek taşı oluşumunu engeller
Böbreklerinizde tuz konsantrasyonu artınca zamanla böbrek taşı denen şeyler oluşur. İdrar miktarını ve pH değerini arttıran sitrik asit böbrek taşı oluşumunun önüne geçer.
Yapılan araştırmalar, daha önce böbrek taşı düşüren kişilerin günde 100 ml limonlu su içmesi halinde, vücutlarında bir daha böbrek taşı oluşmayacağını öneriyor.
6- Demir eksikliğini önler
Yediğiniz besinlerde yeterince demir bulunmuyorsa, zamanla demir eksikliği ortaya çıkar. Limonda demir bulunur. Öte yandan limon, yiyeceklerdeki demir emilimini arttırır.
7- Kanser riskini azaltır
Yapılan bir araştırmada meyve ve sebze ağırlıklı beslenmenin bazı kanser türlerini engellediği görüldü. Henüz kanıtlanmasa da araştırmalar turunçgillerin kanserin önüne geçtiğini öneriyor.
8- Kötü nefes
Nefesiniz kokuyorsa sorun etmeyin. Limon ile bundan kurtulabilirsiniz. Doktor Harold Katz, limonlu su ile gargara yapmanın kötü ağız kokusunu geçirdiğini söylüyor.
Buna katkı sağlayan şey ise sitrik asit.
9- Sindirimi güçlendirir
Limonların 10’da 1’ini karbonhidratlar oluşturur Limonda en çok bulunan fiber pektindir. Kolaylıkla çözünebilen bu lif sağlığınıza iyi gelir ve sindirimi düzenler.
Limondaki liflerden faydalanabilmek için kabuğunu da tüketmeniz gerekiyor. En iyi yöntemse limonu ikiye böldükten sonra suda kaynatmak ve ılık halde o suyu içmek.
10- Kolesterolü düşürür
Yapılan araştırmalarda, limonda bulunan diosmin ve hesperidin isimli maddelerin kolesterolü düşürdüğü görüldü.
Peki bu kadar faydası olduğunu bildiğiniz halde neden her gün ölçülü bir şekilde limonlu su içmiyorsunuz?
Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…
Kaynak : https://www.bitkilog.com

Zaman Kaybetmeden İyileştiren Ev Yapımı Doğal Antibiyotik

Zaman Kaybetmeden İyileştiren Ev Yapımı Doğal Antibiyotik
Bilinen en eski ve de oldukça etkili tedavi yöntemlerinin başında sarımsak gelir.
Sarımsağın antibiyotik içeriği fazladır ve bu nedenle ilaç sektöründe ev ev tedavilerinde kullanılır.
Sizlerle paylaşacağımız bu toniğin tarifiyle vücudunuzda sizi rahatsız eden yaralardan kurtulacaksınız. Ve uzun süredir bir hastalığınız varsa yararını göreceksiniz.
Tonik için gerekli malzemeler:
Çeyrek soğan
2 tane taze acı biber
2 yemek kaşığı zerdeçal
2 yemek kaşığı rendelenmiş siyah turp
Çeyrek bardak dövülmüş sarımsak
700 mL elma sirkesi
Çeyrek bardak dövülmüş zencefil
Toniğin hazırlanışı





Sirke dışındaki tüm malzemeleri bir kâsede karıştırın. Karışımınızı bir cam kavanoza alıp sirkeyi ekleyin. Kavanozun ağzını kapatıp iyice çalkalıyoruz. Ve günde en az bir kere sallıyoruz.
Bu karışımı yemeklerinizde ve salatalarınızda gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Tadının acılığı sizi rahatsız ederse içerisine limon ve portakal ekleyip tadının yumuşamasını sağlayabilirsiniz.
Toniğe suyu hiçbir koşulda eklemeyin! Gün içerisinde tükettiğiniz bir çorba kaşığı tonik karşılaştığınız tüm hastalıklara iyi gelecektir. Bağışıklık sisteminizi de güçlendirecektir.
Eğer hastalığınız başkalarına bulaşıyor ve sizi yataktan dahi çıkamayacağınız kadar rahatsız ediyorsa gün içerisinde 6 kaşık tüketebilirsiniz. Hamile kadınların kullanımı açısından da bir sıkıntı yok, çünkü kullanılan tüm malzemeler doğal.
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Damarları Tertemiz Yapan Sır Karışım

Damarları Tertemiz Yapan Sır Karışım
Vücudumuzda damarlar en yoğun kalp etrafımızda bulunur. Vücudumuzda bulunan diğer damarların yapısından farklı olarak, bu damarlar kas yapısıyla sarılıdır.
Tüketilen yiyeceklerin barındırdığı yağ ve işlenmiş yiyeceklerin zararlı maddeleri zaman içerisinde birikip damarların tıkanmasına yol açar.

Sizlerle paylaşacağımız bu karışım sayesinde damarlarınız tertemiz olacak.
Damar Temizleyen Kür için Malzemeler
1 zencefil
8 diş sarımsak





8 limon
3 litre su
Damarları Temizleyici Karışımın Tarifi
Limonları güzelce dilimleyin. Zencefil ve sarımsağı temizleyip, tüm malzemeleri blenderdan geçirin. Tüm bunları su ile karıştırarak kaynamaya bırakın. Soğumasını bekleyin ve şişeleyin.
Yemek yemeden iki saat önce bir bardak tüketirseniz zaman içerisinde kan değerleriniz düzelecektir.
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Her Evde Bulunur Vicks’in Kullanıma Unutulmuş Faydası

Her Evde Bulunur Vicks’in Kullanıma Unutulmuş Faydası
Burnumuzun tıkanma durumunda kullandığımız ve geceyi rahat geçirmemizi sağlayan vicks’in bilmediğiniz çok daha farklı faydaları var.
Burada dikkat etmeniz gereken tek şey, iki yaşını henüz doldurmamış çocuklarınızda kullanmamanız gerektiği. Bunun dışında karşılaştığınız sorunlarınızın birçoğuna iyi geleceğinden oldukça eminiz.
Öksürük için
Sırt bölgenize ya da göğsünüze olabildiğince ince tabaka halinde sürün. Ertesi gün uyandığınızda öksürüğünüzün geçtiğini göreceksiniz. 
Baş ağrısı için
Şakak ve alın bölgenize süreceğiniz vicks’in miktarının az olduğundan emin olup masaj yaparak bu bölgelere vicks’i emdirin. Yarım saat içerisinde baş ağrınızın geçtiğini göreceksiniz.





Sivilceler için
Sivilce bölgelerine yaymadan bırakın ve uyuyun. Uyandığınızda tüm sivilceleriniz kurumuş olacak.
Yuttuğunuz takdirde vicks zararlıdır. Fakat bahsettiğimiz şekilde kullanılırsanız herhangi bir sorunla karşılaşmazsınız. Burun kenarlarına uyguladığımız yöntemin de yanlış olduğunu sizinle paylaşalım. Artık yapılması ve yapılmaması gerekenleri bildiğinizden, en kısa zamanda iyileşip hayatınıza kaldığınız yerden devam etmenizi temenni ediyoruz.
Vicks Vaporub’u daha önce bu şekilde kullanmış mıydınız? Önerdiğimiz yöntemlerden memnun kaldınız mı? Yorumlarda bizimle paylaşın!
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Sabahları Başparmağınızla yüzük parmağınızı birkaç saniyeliğine böyle esnetin.

Sabahları Başparmağınızla yüzük parmağınızı birkaç saniyeliğine böyle esnetin.
Sabahları başparmağınızla yüzük parmağınızı birkaç saniyeliğine böyle esnetin. Sebebini ise çok seveceksiniz!



İnsan beyinde en büyük bölüm elimizi ve parmaklarımızı kontrol eden kısımdır. Parmaklarımızda da büyük miktarda sinir uçları bulunmaktadır ve bir teoriye göre belirli bir şekilde bu noktalara basıldığında, vücuda enerji dolaşımına izin veren kanalları bağlamamıza yardımcı oluyor. Bu nedenle elimizin bazı yerlerini kullanarak uyum ve sevincin tadını çıkarabiliriz.



1. Şifa için Gyan Mudra (Bilgi Mudrası)
Nasıl yapılır:
Bir lotus duruşunda oturun ve ellerinizi dizinize koyun, sonra baş parmağınızın ucu ile parmak ucuna dokunun ve kalan üç parmağınızı serbest bırakın.
Faydaları:
Konsantrasyonu güçlendirir
Rahatlamanıza yardım eder
Uykusuzluğun tedavisi
Depresyonu giderir



2. Vaya Mudra (Hava Mudrası)
Nasıl yapılır:
İşaret parmağınızı avucunuza doğru katlayın ve baş parmağınızla bastırın. Diğer parmaklarınızı ise uzatın.
Faydaları:
Aşırı gazı ortadan kaldırır
Havayla ilişkili sorunlar, örneğin gaz, gaz değişimi, artrit vb.



3. Şifa için Prithvi Mudra (Toprak Mudrası)
Nasıl yapılır:
Yüzük parmağınızın başparmağının ucuna dokunun ve birbirine dik olarak bastırın. Diğer parmaklarınızı ise dik uzatın.
Faydaları:
Vücudunuzdaki toprak öğesini dengeler
Kan dolaşımını geliştirir
Sindirimi iyileştirir



4. Agni Mudra (Ateş Mudrası):
Nasıl yapılır:
Yüzük parmağını avuca doğru kapatın ve baş parmağınızla bu parmağın ikinci boğumuna bastırın. Diğer parmaklarınızı ise dik uzatın.
Faydaları:
Kolesterolü düşürür
Yağı azaltır
Metabolizmayı hızlandırır



5. Jal Mudra (Varuna Mudra / Su Mudrası)
Baş parmağınızla küçük parmak ucunuza bastırmadan dokunun ve parmakların geri kalan kısmını resimde gösterildiği gibi düz tutun
Faydaları:
Vücut ağrılarını azaltır
Dolaşımı güçlendirir
Ağız kuruluğunu azaltır



6. Shunya Mudra (Boşluk Mudrası)
Nasıl yapılır:
Orta parmağınızın ilk boğumuna başparmak ile bastırılmalıdır.
Faydaları:
Baş dönmesini azaltır
Kulak, burun ve dil problemiyle baş ederler



7. Prana Şifa (Hayat Çamuru Çubuğu Mudrası)
Nasıl yapılır:
Küçük parmağınızı ve yüzük parmağınızı bükün, ardından bu iki parmağın ucuyla başparmağınızın ucunu birleştirin.
Faydaları:
Vücudunuza enerji verir
Bağışıklık sisteminizi güçlendirir
Göz problemlerini iyileştirir
Kaynak : https://www.bitkilog.com

Lavaboya 1 Kaşık Tuz Atarsanız

Lavaboya 1 Kaşık Tuz Atarsanız
Lavabonuz tıkanıklığı günlük işleri aksatan adete bir baş belasıdır, önereyeceğimiz bu yöntemler çok işinize yarayacak. Basit ve pratik yöntemler ile lavabonuzu açmak istiyorsanız size göstereceğimiz bu yöntemlere mutlaka bakmalısınız.
Ne yaparsanız yapın lavabo tıkanıklığının önüne geçemiyorsanız belki de henüz doğru yöntem ile tanışmadınız. Kimilerini yeni duyduğunuz kimilerini ise ilk kez duyacağınız lavabo açma yöntemlerini sizler için derledik, işte o basit ve pratik yöntemler…
Karbonat, sıcak su ve sirke
Mutfak lavabolarınız çeşitli sebeplere bağlı olarak sık sık tıkanıyorsa karbonat, sıcak su ve sirke kullanımı yapabilirsiniz. Bunun için eşit miktarlarda karbonat ve sirkeyi karıştırıp, lavaboya dökün. Üzerine de kaynar suyu dökün. Bu işlem ile gider borusu anında açılacak.
Su ve tuz karışımı
Saç, sabun kalıntısı gibi sebeplere bağlı olarak banyo giderlerinizde tıkanıklık meydana gelebilir. Banyo giderlerini temizleyebilmek için sıcak su ve tuz karışımını kullanmayı tercih edebilirsiniz.





Bulaşık deterjanı
Gider borularında meydana gelen tıkanıklıklar için en basit yöntem bulaşık deterjanı ve kaynar su karışımı olabilir. Bunun için öncelikle gidere 100 ml bulaşık deterjanı dökün, yarım saat sonra da gidere kaynar su dökün.
Lavabo pompası
Lavabo tıkanıklıklarında en basit işlem olarak kullanılan pompa yöntemi, her zaman hayat kurtarıcıdır. Pompayı doğru bir biçimde kullanabilmek için öncelikle pompayı lavabonun üzerine kapatın, su gitmesini engelleyin ve lavabonun yarısı su ile dolduktan sonra pompayı kullanın.
Evye süzgeci
Mutfak lavabolarınızda evye süzgeci kullanarak lavaboları koruyabilirsiniz. Lavaboya girecek yabancı cisimleri filtreleme özelliği bulunan evye süzgeci oldukça işe yarar bir yöntem olacak.
Kaynak : https://www.bitkilog.com

Kansere Sebep Olan Bu Hatayı Hepimiz Bilmeden Yapıyormuşuz

Kansere Sebep Olan Bu Hatayı Hepimiz Bilmeden Yapıyormuşuz
Meğer hepimizin yaptığı bu hatadan diyabet, tiroit , obezite oluyormuşuz.
Prof. Dr. Yeliz Yıldırım, alışveriş safhasından başlayarak mutfağa taşınan kimyasal tehdit boyutunun her geçen gün daha da arttığını ve endokrin sistem rahatsızlıkları başta olmak üzere kanser için risk oluşturduklarını söyledi.
Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeliz Yıldırım, günümüzde gıdayla temas eden kimyasal materyallerin artmasıyla birlikte, mutfaktaki kimyasal tehditlerin biyolojik tehditlerin önüne geçtiğine dikkat çekti.
Yıldırım, kimyasallarla direk temas artışının, diyabet, obezite, tiroid fonksiyonlarının bozulması gibi birtakım endokrin sistem hastalıklarının yanı sıra, kısırlık ve en ileri safhada kanserlere neden olduğuna dikkat çekti.
PLASTİK AMBALAJLARDAN UZAK DURULMALI
Kimyasalların mutfağa ilk taşındığı aşamanın alışveriş safhası olduğunu belirten Yıldırım,



marketlerde plastikle temas halindeki gıdalar yerine daha sağlıklı ambalajların kullanıldığı gıdaların tercih edilmesini önerdi.
Ambalajlarda kullanılan plastik malzemeleri inceltmek ve, sertleştirmek için kullanılan kimyasalların, günümüzde insan kanında en fazla rastlanan toksik maddeler olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Günümüz koşullarında temel besin maddeleri ucuz olmasından, kolay taşınmasından, kırılma riski olmamasından dolayı plastiklerde muhafaza ediliyor.
Ancak biz, mümkün mertebe, tercihimiz olduğu noktalarda plastiklerle temas etmeyen gıdaları tercih ederek işe başlayabiliriz. Örneğin tenekede ya da plastik şişelerde bulunan yağlar yerine cam şişelerde muhafaza edilmiş yağları, aynı şekilde camda muhafaza edilmiş sütleri ve suları tercih edebiliriz.





Çok fazla poşet kullanımı da büyük risk. Marketlerde, pazarlarda gıdayı doğrudan temas edecek biçimde poşete koyduğunuzda yine bir geçiş söz konusu oluyor. Bez torbaları kullanmak daha sağlıklı” dedi.
SU ISITICILAR, MİKRODALGALAR, TEFLONLAR VE PLASTİK KAPLAR MUTFAK DIŞINA
Alışverişten sonra mutfakta hazırlık aşamasında da plastik malzeme kullanılmamasını tavsiye eden Yıldırım, “Su ısıtıcılar, mikrodalgalar gibi pratik ev aletleri mümkünse kullanılmamalıdır. Çünkü bunların da iç materyalleri genel olarak plastik karakterlidir ve ısınmaya bağlı olarak gıdaya daha çok nüfuz eder.
Bazı plastik kaplar piyasada farklı isimlerle satılıyor olsa da neticede plastiktir. Kapaklı olmalarından, kırılmamalarından, taze tuttuklarından dolayı tercih ediliyorlar. Teflonlar da yine çok tehlikeli, özellikle bunlar çizildiğinde çok zararlı kimyasallar açığa çıkıyor ve bunlar endokrin bozucular” diye konuştu.
DETERJAN VE DEZENFEKTAN KULLANIMI ÇILGINLIĞI HASTA EDİYOR
Öte yandan deterjan ve dezenfektan kullanımının da çeşitli riskleri beraberinde getirdiğine değinen Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
“Deterjan ve dezenfektan kullanımıyla ilgili bir çılgınlık var. Fakat temizlik su ve sabundur, temizlik; en sade haliyle temizliktir. Her tarafı deterjana bulamak temizlik değildir. Ne kadar çok deterjan kullanırsanız o kadar çok durulamanız gerekir.
Durulanmadığı için her gün belli miktarda alınan deterjan kalıntısı, az miktarlarda da olsa sürekli maruz bu kimyasallar uzun vadede endokrin sistemini bozuyor.
Bu tarz kimyasallar vücuda girdiğinde toplumda risk gurubunun başında yer alan hamileleri etkiliyor. Anne karnındaki bebekte (özellikle erkek bebeklerde) sinir ve üreme organlarında bir takım gelişim geriliklerine, IQ sorunlarına ve genital organ anomalilerine neden olurken, ileri yaşlarda ise diyabet, obezite kanser ve kronik metabolik hastalıkların oluşumuna yol açıyorlar.”
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Sırt ve Karın Yağlarını Eriten Kabartma Tozlu Tarif

Sırt ve Karın Yağlarını Eriten Kabartma Tozlu Tarif
Kabartma Tozunun Kilo Vermede Kullanımı
Kabartma tozu ile çoğu zaman yüz maskeleri yapılır, kozmetik ürünlere eklenir ve hepimizin de bildiği gibi mükemmel hamur işi tatlılar yapılır.
Ya sizlere kabartma tozu ile kilo verebileceğinizi söylersek?
Süreç nasıl olacak?
Vücudunuzda bulunan mevcut şişlikler giderek azalacak
Vücudunuzun pH dengesi sağlanacak
Daha enerjik hissedeceksiniz
Böbrek problemleriniz çözülecek
Daha da güzel sonuçlar elde etmek için alkolden uzak durmanızı ve de düzenli olarak egzersiz yapmanızı tavsiye ediyoruz.





Kabartma tozu içeceği nasıl hazırlanır?
2 yemek kaşığı limon suyunu, yarım çay kaşığı kabartma tozunu ve bir bardak maden suyunu birbirleriyle karıştırın ve karışımın homojen olduğundan emin olana kadar çalkalamaya devam edin. Her sabah tüketmeyi ihmal etmeyin.
Karşılaşacağınız sonuçlar sizi şaşırtacak ve stres seviyenizdeki azalmayı hissedeceksiniz. Ayrıca tansiyonunuzun düzenlemesine de yardımcı olacaktır.
Günde en az 2 litre su içmeniz gerektiğini unutmayın! Bunun yanında meyve sebze tüketmeniz de oldukça önemli.
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Beyni Güçlendiren, Şişkinlikten Kurtaran Baharatlar

Beyni Güçlendiren, Şişkinlikten Kurtaran Baharatlar
Yemeklerimizi tatlandırmak veya renklendirmek için çeşit çeşit baharat kullanıyoruz. Kullandığınız baharatların sağlığınızı da güçlendirdiğini biliyor musunuz?
Örneklendirecek olursak, güvey otu tam olarak bir bakteri düşmanıdır. Astım hastaları için de zerdeçal kullanılır. Baharatlardan farklı farklı faydalanabilmek için; yemeklerinize katabilir, çayını yapabilir ya da kapsül formunda kullanabilirsiniz.
Zencefil
Gebelik dönemindeki kadınların sabah bulantılarını geçirmesi için sıklıkla kullanılır. Ayrıca kanser tedavisi gören hastaların da karşılaştığı bulantıları önlemede kullanılır.
Ada çayı
Boğazınızda karşılaştığınız ağrı veya kaşınma durumlarının en rahat tedavisi için ada çayı kullanılır. Dilediğiniz takdirde gargara yapabilir ya da çayını yaparak düzenli bir şekilde tüketebilirsiniz. Alzheimer hastalarıyla ilgili yapılan araştırmalar sonucunda ada çayının hafızayı iyileştiren bir etkisi de olduğu kanıtlanmıştır.





Sarımsak
Kalp ve damar sağlığınızı güçlendirebilmek için sarımsak tam da aradığınız şey. Damar tıkanıklığı, damar sertleşmesi gibi karşılaşılan problemlerin çözümü dışında kolestrol seviyenizi de düşürür. Bu nedenle yemeklerinizde çekinmeden kullanabilirsiniz.
Güvey otu
Bağırsaklarınızla ilgili herhangi bir probleminiz varsa güvey otunu kullanabilirsiniz. Fazla miktarda kullanıldığı takdirde ağzınızı yakması olasıdır bu nedenle çok fazla kullanmamaya dikkat edin. Güvey otunun yağ formu en rahat sindirilen formudur ve de gün içerisinde dört defaya kadar kullanabilirsiniz.
Zerdeçal
Vücudunuzda bulunan şişkinlikleri gidermenin en kolay yolu zerdeçaldır. Bunun yanı sıra kalp damar sağlığınızı iyileştirmek amacıyla da kullanabilirsiniz. Yemeklerinize çok az miktar koyarak tüketebilirsiniz.
Nane
Midenizin rahatlamasının en kolay yolu nane kullanmaktır. Sindirim sorunlarınızı gidereceği gibi bağırsakla ilgili karşılaştığınız sıkıntıları da çözecektir. Nane çayını ve nane kapsüllerini gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz.
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Göbek ve Alt Karın Yağlanmasını Engelleyen Pratik Öneri

Göbek ve Alt Karın Yağlanmasını Engelleyen Pratik Öneri
Fazla yağlar vücudumuzda ilk olarak karın bölgemizde depolanır. Eğer uzun yıllar egzersiz ve diyet yapmanıza rağmen bu yağlardan kurtulamıyorsanız mutlaka bir uzmanla görüşmelisiniz. Uzmanın önereceği tedavilerin yanı sıra, size önereceğimiz egzersizler de mevcut yağlanmalarınızın çözümünde sizlere yardımcı olacaktır.
Yağlardan Kurtulamama Sebebimiz Nedir?
Metabolizma hızı yaşlılıkla birlikte azalır ve yediklerimizin sindirimi zorlaşır. Bu bilinen ilk sebeptir. İkinci olarak ise spor sırasında yaptığınız egzersizlere dikkat etmeniz ve bu egzersizleri doğru yapabildiğinizden emin olmalısınız. Örneğin, düzenli koşu yapıyorsanız kalp sağlığınız için bu iyiye işarettir fakat karın ve bel bölgenizdeki yağlanma için herhangi bir etkisi olmaz. Ağırlık çalışarak vücudunuzun yağ yakıp protein depolamasını sağlarsınız.
İşlenmiş gıda tüketiminiz fazlaysa dikkat etmeniz gereken, beslenme düzeninizi planlayıp işlenmiş gıdaların temel besin kaynağımız haline gelmesini engellemek.
Uyguladığınız tüm egzersizler vücudunuzu zorladıkça daha çok yağ yakmaya başlarsınız fakat egzersiz yaparken bir eğitmen gözetiminde olmanızda yarar var. Aksi takdirde kendinize zarar verebilirsiniz!
Aşırı strese mi maruz kalıyorsunuz? İşlerinizi yetiştirme, aile sorumlulukları ve diğer günlük koşuşturmalar sizi zorluyor mu? Stres seviyenizi minimuma indirmek için kendinize vakit ayırın ve bir hobi edinin.





Uyku düzeniniz de oldukça önemli. Günde 6 saatten az uyuyorsanız, vücudunuz yağ yakmak için yeterli enerjiyi depolayamaz. Uyku sürenizi arttırarak kilolarınızdan kurtulun.
Hangi Egzersizleri Yapıyorsunuz?
Yere oturup dizlerinizi bükün. Ayaklarınızın yerde olmasına özen gösterin. Yere sırt üstü uzanıp dirseklerinizden destek alın ve karın kaslarınızı kullanarak ayaklarınızı yukarı doğru kaldırın. Ayağınızın tam doksan derece olacak şekilde yukarı hareketinden emin olun ve bu hareketi 10 kere yapın. 2 dakika soluklanıp tekrarlayın.
Yere uzanıp aynı pozisyonu alın. Bu kez dizlerinizi bükün ve elleriniz bacaklarınızda olsun. Karın kaslarınızı kasın ve bacaklarınızla ellerinizden kurtulmak istercesine bastırın ve bu pozisyonda 3 saniye kalın. 15 defa tekrarlayın. 2 dakika dinlenin ve tekrarlayın.



Tekrar aynı pozisyona gelip bu sefer dizlerimizi göğsümüze çekiyoruz ve sağ ayağımızı ellerimiz ile yakalıyoruz. Ardından sol ayağımızı yukarı kaldırıyor ve başımızı yerden hafifçe kaldırıyoruz. Karnınızda bir yanma hissetmeniz normal. Bu pozisyonu 3 saniye koruyun ve serbest bırakın. 15 defa tekrarla iki kez uygulayıp bacak değiştirin.
Bu defa şınav pozisyonunu alarak ağırlığımızı dirseklerimize veriyoruz. Bacaklarımızı kalça genişliğinde açarak dirseklerimize doğru adım atmaya başlıyoruz. Bu sırada kalçamızı da hafifçe kaldırıp bir tepe oluşturuyoruz ve yavaşça ilk pozisyona dönüyoruz. Bu hareketi 20 defa tekrarlıyoruz.
Tekrar şınav pozisyonunu alıp bu sefer ağırlığımızı ellerimize veriyoruz. Ayaklarımız bitişik, dizlerimiz bükük, sağa doğru vücudumuzu itiyoruz ve ardından başlangıç pozisyonuna dönüyoruz. 15 defa tekrarladıktan sonra bacak değiştirin ve tekrarlayın.
Egzersizlerimizi beğendiniz mi? Siz de kendi uyguladığınız yöntemleri bizimle paylaşın!
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Kara Sinek Hamam Böceği ve Sivrisinekten Kurtaracak Karışım

Kara Sinek Hamam Böceği ve Sivrisinekten Kurtaracak Karışım
Evinizi temiz tutmak, kolay bir şey değildir. Düzgün bir temizlik, günlük olarak çaba gerektirir ki, bu durum bazı aile üyeleriniz için pek de cazip bir çaba değildir. Aynı zamanda yoğun hayatımız, kimi zaman temizlik yapmamıza müsaade etmez.
Bu gibi durumlarda sinek, hamam böceği ve sivrisinek gibi kirli evleri seven böceklerin istilasına uğrayabilirsiniz ve bu gibi böcekler evinizi bir kez istila ettikten sonra, onlardan kurtulmanız hiç de kolay değildir.
İnsanlar, evlerinde böcek gördüklerinde genelde ilgili firmalardan hizmet alırlar ancak hızlıca ve kalıcı olarak onlardan kurtulmanıza yardımcı olacak basit ve doğal bir karışım mevcut.
Malzemeler
✔️ Yarım çay bardağı bitkisel yağ
✔️ Yarım çay bardağı şampuan





Yarım çay bardağı sirke
Hazırlanış ve Kullanım
✔️ Bir sprey şişesine tüm malzemeleri ekleyin ve iyice karıştırdıktan sonra evinizdeki yüzeylere püskürtün.
Karışım zehirli değildir ve çocuklarınız veya evcil hayvanlarınız civardayken kullanılabilinir.
Her türlü böceğe karşı da oldukça etkilidir.
Evinizdeki her köşeye bu karışımdan sıkın ve sadece birkaç saat içerisinde ilk ölü böcekleri bulmaya başlayın.
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Stresten Sıkıntıdan Kurtaran Ev Yapımı Magnezyum Hapı

Stresten Sıkıntıdan Kurtaran Ev Yapımı Magnezyum Hapı
Evde Yapacağınız Bu Tarif Sizi Stresten Koruyacak
Gün içerisinde karşılaştığımız baş ağrısı, kas ağrısı veya bambaşka sorunlar için ilaçlara başvuruyoruz. Sizlere bu sefer yan etkisi olmayan yeni bir şey deneme fırsatı sunuyoruz, ne dersiniz?
Magnezyum kaslarınızı rahatlatarak, stres seviyenizi rahatlatır. Ayrıca stres bozukluğu olan kişilere magnezyum desteği almaları tavsiye edilir.
Ev yapımı magnezyum hapı için gerekli malzemeler
1 su bardağı limonata (şekersiz – organik)
5 yemek kaşığı magnezyum tozu
3 yemek kaşığı jelatin tozu (jöle)
1 yemek kaşığı organik tatlandırıcı (bal, akçaağaç şurubu yada stevia olabilir)
Bir tutam deniz yada himalaya tuzu





Magnezyum Haplarının Hazırlanışı
Dolapta soğutulan limonata ve magnezyum tozunu karıştırarak köpüklü bir karışım elde edin.
Elde edilen karışımı bir tencereye alarak jöle tozunu ilave edin.
Jöleyi ekledikten sonra karıştırmaya devam edin, jöle iyice kıvam alacaktır. Karışımı ocağa alın ve ısıtın. Karışım biraz sıvılaşınca tatlandırıcı ve tuzu ekleyin. Köpürtmeden tekrar karıştırın ve bir kâseye alın.



İster buz kalıplarına dilerseniz de şekilli kurabiye kalıplarına karışımı doldurarak istediğiniz şekli verip soğumaya bırakın. Günlük 5 küçük parça tüketebilirsiniz.
Bağırsaklarınızı öncekinden daha hızlı çalıştıracağından, daha önce tüketmediyseniz günde bir iki taneyle başlayın. Uzun bir süre bozulmadan kalabilir ancak kısa zamanda bitireceğinizi düşünüyoruz.
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Meryem Ana Otunun Faydası Kadınların Bitkisi

Meryem Ana Otunun Faydası Kadınların Bitkisi
Arabistan kökenli olan Meryem ana otu hamile kalmanıza yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra erkeğin sahip olduğu sperm kalitesini de arttırıyor. Hamile kişilerin ise doğumu kolaylaşıyor…
Odunsu, kuru kök renginde olan Meryem ana otu yumru halindedir. Fatma ana otu, Fatma ana eli otu isimleriyle de anılmaktadır. Yağmurun yağdığı zamanlarda yapraklarını açar. Yağmur zamanlarında gövdesinde suyu depolayarak tekrar eski haline döner.
Hamile kalmayı isteyen kadınlar için eşsiz bir bitkidir.
Meryem ana otu ile nasıl hamile kalınır?
Meryem ana otunun içerisinde yüksek miktarda östrojen hormonu bulunur. Kadınların kan akış hızını arttırır. Bunun yanı sıra erkeğin sperm kalitesini arttırarak, spermlerin yumurtalıklara erişimini hızlandırır ve de kolaylaştırır. Meryem ana otu kullanarak hamile kalmanız için; öncelikle eşinizle 2 rekât namaz kılın. Bitkiyi bir sürahi içerisine alıp üzerine su ekleyin. Bu sırada Meryem suresini, Felak, Nas ve Ayetel Kürs-i surelerini okuyun. Ardından 1 gün bekletin. Her gün fincanı eşiniz ile için. Sürahideki su bitene kadar devam edin.
Dikkat!





Hamile kalmak isteyen kadınlar yumurtlama dönemlerinden 1–2 gün öncesinde ce yumurtlamanın devam ettiği 1-2 gün içerisinde bu karışımı içmemelidir. Aynı bitkiyi muhafaza edip doğum yapacağınız zaman size kolaylık sağlaması için de kullanabilirsiniz.
Doğumu Kolaylaştırmak İçin Nasıl Kullanılmalıdır?
Rahim ağzını genişletme özelliği olan bu bitkiyi kadınlar doğumun başladığı zamanda ya da suları geldiği zaman su ile hazırlanan karışımı tüketmeliler.
Meryem Ana Otu Nereden Temin Edilir?
Hacca ya da umreye giden tanıdıklarınız varsa onlardan size getirmesini isteyebilirsiniz, bu en güzel temin etme şeklidir. Eğer bu mümkün değilse güvendiğiniz bir aktardan sipariş verebilirsiniz. Piyasada bu bitki olduğu iddia edilerek satılan otlar olduğu için dikkat etmelisiniz.
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Ömür Boyu Dişçiye Gitmemek İçin Dişini Bu Yağla Fırçala

Ömür Boyu Dişçiye Gitmemek İçin Dişini Bu Yağla Fırçala
Alternatif tıp ve aromaterapi dahilinde bitki özlerinin yoğunlukla kullanıldığını ve oldukça yararlı etkileri olduğunu biliyoruz. Peki bu bitki özleri diş sağlığımız için ne kadar önemli?
Ağız sağlığınızı korumak için sizlerle daha önce de içerik paylaşmıştık, dilerseniz o içeriğe de buradan ulaşabilirsiniz.
Leke, plak ve bakteri oluşumunu engelleyebilmek ve hatta diş etlerinizin ve dişlerinizin daha sağlıklı hale getirmek mümkün. Nasıl mı? Belki de evlerinizde bulunan çay ağacı yağı ve karanfil yağı ile.
Çay Ağacı Yağı
Bakteri, virüs ve mantardan kaynaklanan hastalıkları önleyen doğal özütler çay ağacı yağı içeriğinde bulunur. Bu nedenle, karşılaştığınız ağız temizliği, ağız kokusu veya ağız içi sorunlarınızın çözümü için rahatça kullanabilirsiniz.





Karanfil Yağı
Diş doktorlarının ağzımızı uyuşturabilmek için kullandığı ilaç bileşenlerinin aynılarını doğal olarak yapısında bulunduran karanfil yağı içeriğindeki antioksidanların da etkisiyle ağız sağlığımız için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Peki bu yağların ikisini karışım haline getirip kullanırsak?
Yukarıda bahsettiğimiz bu iki yağı karışım haline getirip her gün düzenli kullanmaya başlarsanız oldukça kısa bir süre içinde ağız sağlığınızın iyiye gittiğini görecek ve de hissedeceksiniz. Yapmanız gereken tek şey bu yağlardan birer damla alarak, hindistancevizi yağı ile birleştirmek ve bu karışımla dişlerinizi fırçalamak.
Sizler diş sağlığınızı korumak için neler yapıyorsunuz? Bizlerle paylaşın!
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Bu Hareketleri Her Gün Yapanlar Hastalık Nedir Bilmezler

Bu Hareketleri Her Gün Yapanlar Hastalık Nedir Bilmezler
Güne esneme hareketleriyle başlamak gün boyunca daha enerjik hissetmenizi sağlar. Böylelikle gün içerisinde yanlış bir hareket yaparak kendinize zarar vermekten korkmazsınız.
Stres seviyenizin dengelenmesine ciddi katkıları olur. Böylelikle gün içinde karşılaşabileceğiniz rahatsızlık veren durumların sizi zorlamasını önler.
Peki nasıl esnemelisiniz? Hadi birlikte öğrenelim!
Öne Eğilme
Bacaklarınızı omuz genişliğinde açık tutun ve dizinizi kırmadan direk belinizden öne doğru eğilin. Vücudunuzun baş aşağı L harfini andıracak şekilde olmasına dikkat edin ve 2 kere tekrarlayın.
Bacak Esnetme
Sol ayak topuğunuzu bir sandalyeye yerleştirin, sağ ayağınızın yerde sabit olduğundan emin olarak eller kalçanızda öne doğru esneyin.
Güvercin Esnemesi
Sağ ayağınızı diz bölgesinden iç tarafa doğru kırıp yatağınızın üzerine yerleştirin. Ön tarafa doğru esneyin. 5 defa uzun nefes alın ve verin. Aynı hareketi diğer bacağınızla da tekrarlayın.
Kapıda Esnemesi





Kapının girişinde durup ellerinizi kapının kenarlarına yerleştirin. Kollarınızın yere paralel olduğundan emin olun daha sonra bir ayağınızı öne doğru hareket ettirip kendinizi de ileri doğru itin. Omuzlarınızı ve kollarınızı esnetin. Ardından diğer bacağınız için tekrarlayın.
Kollarınızı uzatabildiğiniz kadar uzatın; önce sağ sonra sol olacak şekilde vücudunuzu 5 nefes süresi boyunca eğin.
Kedi Esnemesi
Elleriniz ve dizleriniz yerde olacak şekilde pozisyon alın. Kollarınızı düzleştirin ve kalçanızı dışarı çıkarın. Tıpkı bir kedinin esnemesi gibi. Başınızın öne düşmediğinden emin olarak 5 defa tekrarlayın.
Duvar ile Esneme
Yüzünüzü duvara doğru dönerek ellerinizi duvara dayayın. Sağ ayağınızı ileri doğru uzatın. Sol ayağınız yerde kalsın. Duvarı ittirdiğiniz zaman bacağınızın gerildiğini hissedeceksiniz. 30 saniye boyunca pozisyonu koruyun ve diğer bacağınızla tekrarlayın.
Göğüs Esnemesi
Ellerinizi arkanıza uzatın ve bacaklarınızı geniş bir şekilde açın. Ardından geriye doğru uzanın. Eğer değdirebiliyorsanız ellerinizi birbirine değdirin. 30 saniye pozisyonu koruyun. Hareketi 3 defa tekrarlayın.
Sizin sporunuz ve yaptığınız hareketler nasıl? Bizlerle paylaşın!
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Kadınların Mutlaka Tüketmesi Gerekiyor

Kadınların Mutlaka Tüketmesi Gerekiyor
Sağlıklı bir yaşam için sağlıklı besinler tüketmemiz gerekiyor. Özellikle kadınlar daha genç ve sağlıklı kalabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. İdeal kiloda olmak ve bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için süper besinlerden faydalanmamız gerekiyor. İşte antioksidan içeriği ile kadın sağlığını destekleyecek ve kadınların mutlaka tüketmesi gereken besinleri paylaştık.
Badem lif içeriği yüksek diğer besinler gibi prebiyotik bir kuru yemiştir. Huzursuz bağırsak sendromu, ishal gibi bağırsak problemlerini hafifletir. Aynı zamanda kalsiyum emilimini artırır. E vitamini içeriği yüksektir, yaşlanma etkilerini azaltarak daha sağlıklı bir cilt yapısına sahip olmanıza yardımcı olur.
Lahana
Yalnızca kanser üzerinde yararlı etki göstermekle kalmaz, aynı zamanda kalp sağlığını da korur. Yapılan bir çalışmada 12 hafta boyunca her gün yarım su bardağı lahana tüketen kişilerde iyi kolesterolün %27 oranında arttığı ve damarlarda tıkanıklığa sebep olan kötü kolesterolün zaldığı görülmüştür.
Sardalya
Sardalya omega-3, D vitamini ve kalsiyumun çok iyi bir kaynağıdır. Ayrıca güçlü bir antioksidan olan ve vücudun detoks sistemini çalıştıran selenyumdan zengindir. Özellikle menapoz sonrası dönemde görülebilen osteoporoz riskini azaltmak ve antioksidan alımını artırmak için sardalyayı beslenmenize mutlaka katın.
Yaban mersini





Antosiyanidinler yaban mersinine rengini veren antioksidan bileşiklerdir. Çeşitli araştırmalarda bu bileşiklerin kalp hastalıkları, diyabet ve artrit riskini azalttığı ve bilişsel sağlığı koruyarak anti inflamatuar etki gösterdikleri görülmüştür. Bu meyveyi yıl boyu taze, kurutulmuş veya dondurulmuş olarak saklayabilirsiniz.
Brokoli
Brokoli, karnabahar ve Brüksel lahanası gibi turpgil ailesine ait sebzelerde bulunan “sülforafan” bileşiği kansere karşı koruyucu etki gösterir. Çin’de yapılan bir araştırmada bu bileşiğin meme kanserinin yayılmasını yavaşlattığı gösterilmiştir.

Kinoa
Kinoa vücudumuzda üretilemeyen ve dışarıdan almamız gereken proteinlerin yapıtaşı olan amino asitleri içerir. Bu aminoasitler doku, organ, kas ve tendonlarımızın yapımında görevlidir. Lif, antioksidan, demir, kalsiyumdan zengindir. Hamilelik veya emzirme dönemi gibi protein ihtiyacınızın arttığı durumlarda tercih edilebilir. Magnezyum içeriği ile migren ağrılarını azaltıcı etki gösterir. Lif içeriği ile ise sizi tok tutar ve zayıflamanızı destekler.
Siyah fasulye
Folat, magnezyum ve demirin iyi bir kaynağıdır. Hem karbonhidrat hem de bitkisel protein yönünden zengindir. Düzenli olarak tüketildiğinde yapısındaki çözünür lif sayesinde kan şekerini düzenler böylece zayıflamanıza yardımcı olur. Özellikle diğer kurubaklagillere oranla 3 kat daha fazla omega-3 yağ asidine sahiptir ve koyu rengi veren flavonoidler ise kansere karşı sizi korur. Hamilelik dönemi tüketimi omega-3 yağ asitleri ile bebeğinizin beyin gelişimini destekler.
Pancar
Yapılan bir araştırmada 1 su bardağı pancar suyunun hipertansiyonu düşürmede hızlı bir etkisi olduğu görülmüştür. Ayrıca pancarın içeriğindeki antioksidan fitokimyasallar dediğimiz bileşenler sizi kansere karşı korur, inflamasyonu (iltihabı) önler. Potasyum ve folat içeriği yüksek bir sebzedir
Zerdeçal
Kurkumin, zerdeçala altın rengi veren renk pigmentidir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde enfeksiyonları tedavi etmek ve yara iyileşmesini hızlandırmak için kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalarda bu bileşiğin inflamasyon, sindirim problemleri, artrit ve Alzeimer gibi rahatsızlıkların tedavisinde yararlı etkileri olduğu görülmüştür. Ayrıca kansere karşı koruyuculuğu da kanıtlanmıştır. Karabiber ile birlikte tüketildiğinde etkisini daha iyi göstermektedir.
Kaynak : https://www.bilgidoktoru.com

Mide Şişkinliğinin Gerçek Nedeni

Mide Şişkinliğinin Gerçek Nedeni
Yemek yedikten sonra karnınız davul gibi şişiyorsa, işte gerçek sebebi ve tedavisi ‼ 👉 Sebebinin ne olduğunu en ince ayrıntısına kadar anlattım ve sayfama koydum. Okumak isteyenlerin ilgisine sunuyorum.
Yemek yedikten sonra karnınız davul gibi şişiyorsa, işte gerçek sebebi ve tedavisi
Yemeklerden yarım saat sonra hissedilen, karın üst kısımlarında ve göbek çevresindeki gerginlik ve şişkinlik şikayetlerinin çoğu -zannedildiğinin aksine- mideye bağlı değildir. Kabızlık, hazımsızlık ve şişkinlik şikâyetlerinin birçoğundan sorumludur.
Mide çıkışında boşaltımı engelleyen bir hastalık mevcut değil ve mide ileri derecede sarkmamış veya genişlememiş ise hazımsızlık ve şişkinlik şikâyetlerinin kaynağı genellikle mide değildir. Sindirim salgılarının az salgılandığı veya barsak sistemini ilgilendiren dolaşım sisteminde yetmezliğe neden olan bazı hastalıklar çok az da olsa hazımsızlık ve şişkinlik şikâyetlerine neden olabilir.
Karın ağrısı, mide kramplarına neden olur. Sıklıkla kalp krizi ya da apandis, safra kesesi ağrısı ile karışır.
Mide şişkinliği beslenme, reflü, kabızlık gibi nedenlerle oluşabilir. Bağırsaklarda sindirilmeyen ya da yarı sindirilmiş besinler kaynaklı oluşabilir. Su tüketiminde olan düşüklük mide şişkinliğine neden olur.Laktoz toleransı, obezite, gıda alerjisi,
Sağlıksız sindirim, hava yutma, gazlı yiyecek ve içecekler, bağırsak parazitleri,





Kabızlık, hassas bağırsak sendromu, bağırsak tıkanıklığı, çok tuzlu ve işlenmiş gıdalar, düşük proteinli beslenme başlıca mide şişkinliği nedenidir.
Mide kanseri, tümörler ve şişen organlar mide şişkinliği yaratabilir.
Mide şişkinliği belirtileri:Midede şiddetli kramplar, karın ağrısı, gaz oluşumu, ishal, hazımsızlık, nefes almada güçlük, bel ve göğüs, sırt ağrıları başlıca mide şişkinliği belirtileridir.

Kanlı dışkı, kusma, ishal, mide ekşimesi ve ani kilo kaybı varsa vakit kaybetmeden hemen hastaneye gidilmelidir.
Mide şişkinliği tedavisi ve tavsiyeler:
Bol lifli gıdalar tercih edilmelidir. Lifli gıdalar sindirimi kolaylaştırır ve boşaltım sistemini çok daha iyi çalıştırır.
Günde en az 8 bardak kadar su tüketilmelidir. Bitki çayları da içilebilir. Düşük sodyumlu çorbalar da kullanılır. Gazlı içeceklerden de uzak durulmalıdır.
Taze yiyecekler yemelisiniz. İşlenmiş gıdalar, şarküteri ürünleri mideyi rahatsız eder.
Egzersiz yapmak, bağırsak hareketlerini düzene sokar.



Laktozu olmayan sütü bol bol kullanabilirsiniz. Donmamış yoğurt, eski kaşar az miktarda laktoz içerir bu nedenle yenilebilir. Normal süt, yoğurt midede şişkinlik yapar.
Adet öncesi kadınlarda karın bölgesinde sıvı birikimi olur. Bu da mide şişkinliğine neden olur.
B grubu, magnezyum ve kalsiyum kullanan kadınlarda şişkinlik olmaz.
Mide şişkinliğini önlemek için çok sıcak ve çok soğuk yemekler tüketilmemelidir. Çok sıcak yiyecekler hava yutmaya neden olur.
Baklagiller, karnabahar, lahana, fasulye, kavun gibi yiyecekler mide şişkinliğine neden olur. Mide şişkinliğine yol açan gıdalar, özellikle akşam yemeklerinde kullanılmalıdır.
Rezene, dulavrat otu mide şişkinliğine iyi gelir. Dereotu, zencefil ve tarçın mide şişkinliğine iyi gelir. Ihlamur ve nane çayı da sindirimi kolaylaştırır.
Şişkinliğe ilavetten karın ağrısı, kusma ve bulantıda görülürse bunun bir çok sebebi olabilir.
1-) Mide tahribatı
2-) Bağırsak hasaslşması
3-) Alkol
4-) Stres nedeniyle hava yutma
5-) Besin allerjisi
6-) Bağırsak mantarları
7-) Pankreas zafiyeti
😎 Kimyasal ilaçlar, özeliklede antibiyotikler
9-) Bağırsak mukozasının tahribatı
Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…
Kaynak : https://www.dogalgunler.com

Defne Yaprağı ve Beyaz Dut ile Egzama Kürü

Defne Yaprağı ve Beyaz Dut ile Egzama Kürü
İbrahim Saraçoğlu hocamızdan el ve ayaklarda oluşan egzama hastalığının tedavisi için iyileştirici 2 süper doğal kür; 1.si Dut Kurusu ile Egzama Kürü, 2.si ise Defne Yaprağı Kürü ile egzama tedavisi… Egzamaya karşı her iki kürü de uygulayabilirsiniz.
Egzama Nedir? Egzama bir çok çeşidi olan bir rahatsızlıktır. Ellerde, dirseklerde, diz kapaklarında çatlamalar veya kaşınmalar olarak görülür. Egzama hastalığının tıpta kesin olarak tedavisi yoktur. Fakat beyaz dut kurusu egzama için mucizevi bir şifa kaynağıdır.
Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu Egzama Tedavisinde hangi kürleri öneriyor: Prof. Saraçoğlu egzamaya karşı öncelikle beyaz dut kurusu kürünü, yetersiz kalması durumunda ise defne yaprağı kürünü önerir. Beyaz dut kurusu kürü veya defne yaprağı tedavisi ile egzama hastalığından kurtulabilirsiniz. İşte düzenli kullanımında egzamaları yok eden beyaz dut kurusu kürünün tarifi:
Egzama İçin Beyaz Dut Kurusu Kürü Nasıl Yapılır? (İbrahim Saraçoğlu Tarifidir.
El ve ayaklarda oluşan egzama için tarifini vereceğimiz bu kürü 5-6 defa uyguladığınızda %90 olumlu sonuç alacaksınız. Sizde egzama şikayeti yaşıyorsanız bu kürü mutlaka uygulayın.
Dut Kurusu Kürü Malzemeler:
* 1 avuç dolusu beyaz dut kurusu
* Yarım litre klorsuz su

İlk olarak yarım litre suyu kaynatın. Kaynadıktan sonra içerisine 1 avuç dolusu beyaz dut kurusunu atın. Dut kurularını attıktan sonra 6 dakika daha kısık ateşte ağzı kapalı bir şekilde kaynatmaya devam edin. 6 dakika sonra ocağın altını kapatın. Hazırlamış olduğunuz karışım ellerinizi yakmayacak sıcaklığa gelince ellerinizi, diz kapaklarınızı,ayaklarınızı veya dirseklerinizi bu suyun içinde 10 dakika bekletin. Dayanabildiğiniz kadar sıcaklıkta olması saha iyi olur. 10 dakika bu suda





beklettikten sonra egzamalı bölgenizi sudan çıkarın ve 1 saat sonra durulayın.
3-4 kullanımdan sonra egzamaların iyileşme gösterdiğini görecekseniz. İyileşme gösterse bile son 1-2 kere daha 3 gün arayla kürü devam ettirin. Eğer 5-6 kullanımda egzamanızda hiç bir değişiklik yok ise vücudunuzda ki kaşıntı ve kızarıklıkların sebebi başka bir hastalığın belirtisidir.
Dut kurusu kürünü uyguladıktan sonra kızarıklık ve kaşıntılardan kurtuluyor fakat bir süre sonra kendini tekrarlıyor ise egzamanın başka bir türü ile karşı karşı kalmışsınız demektir. Bunun içinde yine İbrahim Saraçoğlu hocamızın önerdiği defne yaprağı kürü uygulamanızı öneririz.
Egzama İçin Defne Yaprağı Kürü Nasıl Yapılır? (İbrahim Saraçoğlu)
Malzemeler:
1 avuç defne yaprağı
2-2,5 bardak klorsuz su
Defne Yaprağı Kürü Nasıl Hazırlanır?
1 avuç defne yaprağını yaklaşık 2-2,5 su bardağı suyun içinde 10 dakika kaynatın. Egzamalı bölgenizi bu suyun içinde 10-15 dakika kadar bekletin. Suyun ısısı; ellerinizi yakmayacak şekilde dayanabileceğiniz bir sıcaklıkta olması gerekmektedir. Dut kurusu ve defne yaprağı kürünü birlikte uygulamayın. Eğer dut kurusu kürü olumlu bir sonuç göstermez veya egzama kendini tekrarlarsa defne yaprağı kürünü uygulayabilirsiniz.
Kaynak : www.gonulsofrasirahmetpnari.com

29 Eylül 2019 Pazar

İncirli Bisküvili Pratik Pasta

İncirli Bisküvili Pratik Pasta
Malzemeler
10 adet kuru incir
1 litre süt
1 çay bardağı un
1 çay bardağı toz şeker
2 yemek kaşığı nişasta
1 paket vanilya
5 paket burçak bisküvi
Hazırlanışı
Çok pratik bir şekilde hazırlayabileceğiniz, tadına doyum olmayan yumuşacık bir pasta😋 hatta bisküvili pastaların en lezzetli hali diyebilirim😍 kesinlikle denemenizi öneririm✍🏻🤗





İncirlerin üst kısımları kesilip bir kaseye alınır. Üzerine bir su bardağı sıcak su eklenip 10 dk bekletilir. Tencereye süt, un, nişasta, toz şeker alınır. 10 dk suda bekleyip yumuşayan incirler robotta çekilip süt karışımına eklenir. Ocağa alınıp kaynayıp koyulaşana kadar pişirilir. Ocaktan indirilir 1 paket vanilya eklenip karıştırılır. Uygun bir kalıbın tabanına bisküvilerden dizilir. Üzerine sıcak tatlıdan dökülüp yayılır. Üzerine tekrar bisküvi dizilir. Tatlıdan dökülüp yayılır. Bu şekilde bisküviler ve tatlı bitene kadar devam edilir. Tatlı sıcak kullanıldığı için bisküvileri kolaylıkla yumuşatıyor ayrıca süt ile ıslatmaya gerek yok. Son katına tatlıdan dökülüp üzeri düzeltilir. 4-5 saat dolapta dinlendirilir. Dilimlenip servis edilmeye hazır😋 gerçekten şahane bir lezzet, denemenizi isterim sizlerinde şimdiden ellerinize sağlık afiyetle
...Tarif sahibi : @esinleharikalezzetler/

Kakaolu Lokum Tatlısı

Kakaolu Lokum Tatlısı
Malzemeler
1 litre süt
2 yemek kaşığı dolusu un
2 yemek kaşığı dolusu nişasta
3 yemek kaşığı kakao
1 çay bardağı toz şeker
1 paket vanilya
Üzeri için:
Pasta süsü
1 çay bardağı süt
1 poşet kremşanti
Toz fıstık
Hazırlanışı
5 dakikada hazırlayabileceğiniz, ikram tabaklarınızı süsleyecek, yumuşacık çok lezzetli ve hafif bu





lokumları siz de mutlaka deneyin💕✍🏻
Tencereye süt, un, nişasta, kakao ve toz şeker alınır. Sürekli karıştırarak kaynayıp koyulaşana kadar pişirilir. Ocaktan alınıp bir paket vanilya eklenip karıştırılır. Hazırlanan tatlı ıslatılmış bardaklara boşaltılır. Oyuntulu ve ağzı dar bardak önermem düz bir bardak kullanın. Oda sıcaklığında ılıyan tatlılar bir gece dolapta dinlendirilir. Genişçe bir tabağa pasta süsü dökülür. Kıvam alan tatlılar



dikkatlice bardaktan çıkartılır. Kenar kısımları pasta süsüne bulanır. Birer parmak aralıklarla daireler olacak şekilde kesilir. Dilimlerin üst kısımlarına da pasta süsü serpilir. Diğer yanda 1 çay bardağı süt ile 1 poşet kremşanti çırpılır. Lokumların üzerine yıldız uç ile sıkılır. Toz fıstık serpilir. Yumuş yumuş lezzetli lokumlar servise hazır, mutlaka deneyin derim afiyet olsun...Tarif sahibi : @esinleharikalezzetler/

Saçaklı Kurabiye

Saçaklı Kurabiye
Malzemeler
100 gr tereyağı veya margarin
1 çay bardağı pudra şekeri
Yarım çay bardağı sıvı yağ
1 yumurta
1 çay bardağı nişasta
Yarım çay bardağı çilekli nesquik
1 paket vanilya
2. 5 – 3 su bardağı kadar un
Üzeri için:
Beyaz çikolata sosu
Hindistan cevizi
Hazırlanışı





Ağızda dağılan kıvamda lezzeti de görüntüsü de misafirlerinizi hayran bırakacak, davet masalarınızı süsleyecek harika bir kurabiye.😍😍
Oda ısısında yumuşamış margarin veya tereyağı, pudra şekeri, sıvı yağ bir kaba alınıp çırpılır. Üzerine yumurta, nişasta, vanilya ve nesquik eklenerek çırpmaya devam edilir. Üzerine yavaş yavaş un eklenerek yumuşak bir kurabiye hamuru elde edilir. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartılarak yuvarlanır. Limon sıkacağının tepesi ile yuvarlanan kurabiyelerin üzerleri bastırılır. Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilir. Önceden ısıtılmış 180 derecede 20 dk pişirilir. Fırından çıkan kurabiyeler ılımaya bırakılır. Ilıyan kurabiyelerin kenarları önce beyaz çikolata sosuna daha sonra hindistan cevizine bulanıp servis tabağına alınır. Kurabiyelerin ortasındaki boşluğu da beyaz çikolata sosu sıkılır. Son olarak çilek ve toz fıstık ile süslenerek servis edilir, afiyet olsun.
...Tarif sahibi : @esinleharikalezzetler/

Porsiyonluk Kartopu Pastası

Porsiyonluk Kartopu Pastası
Malzemeler
Keki için:
🍰4 yumurta
🍰1 su bardağı toz şeker
🍰2 yemek kaşığı sıvı yağ
🍰2 yemek kaşığı ılık su
🍰1 paket vanilya
🍰1 çay kaşığı kabartma tozu
🍰1 su bardağı un
Kreması için:
🍰1 paket (200 ml) sıvı krema
🍰1 paket toz pasta kreması
Üzeri için:
🍰1. 5 su bardağı süt
🍰1. 5 su bardağı hindistan cevizi





Hazırlanışı
Keki için yumurtalar ve toz şeker beyazlaşana kadar çırpılır. Üzerine ılık su ve sıvı yağ eklenip karıştırılır. Un, kabartma tozu ve vanilya elenerek ilave edilir güzelce karıştırılır. Hazırlanan kek harcı yağlı kağıt serili fırın tepsisine boşaltılır. Zemine birkaç defa vurularak hava kabarcıklarının çıkması sağlanır. Önceden ısıtılmış 175 derecede 10-12 dk pişirilir. Hemen pişiyor dikkatli olun. Kek pişerken krema hazırlanır. 1 paket sıvı krema ve toz pasta kreması çırpılır. (Bu krema bir harika😍 pastalarınızda bu kremayı lezzet ve pratiklik açısından ısrarla tavsiye ederim) pişen kek ılımaya bırakılır. Küçük kareler halinde kek dilimlenir. İki dilim arasına krema sürülerek birbirine yapıştırılır. Hazırlanan pastaların her yanı önce süte, sonra hindistan cevizine bulanır. İstediğiniz şekilde süsleyerek bekletmeden hemen servis yapabilirsiniz. Çok çok pratik ve damakları şenlendiren bir pasta💕😋 yiyenlerden tam not alacağı kesin👍🏻👍🏻 afiyetle....Tarif sahibi : @esinleharikalezzetler/

Yanardağ Kurabiye

Yanardağ Kurabiye
Malzemeler
125 gr (yarım paket) margarin veya tereyağı
1 yumurta
1 çay bardağı pudra şekeri
3 yemek kaşığı kakao
1 paket vanilya
1 çay kaşığı kabartma tozu
2-2. 5 su bardağı un (kontrollü)
Üzeri için:
Benmari usülü eritilmiş çikolata
Veya;
Herhangi bir çikolata sosu





Hazırlanışı
Yumurta, pudra şekeri, oda sıcaklığında yumuşamış yağ, kakao, vanilya ve kabartma tozu yoğurma kabına alınır karıştırılır. Kontrollü olarak un eklenerek yumuşak ele yapışmayan bir hamur elde edilir. Hamurdan küçük parçalar kopartılıp el ile yuvarlanır. Bıçakla çarprazlamasına 4 çizik atılır. (Resimdeki gibi) yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı olarak dizilir. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15-20 dk pişirilir. İlk sıcaklığı çıkan kurabiyelerin kesilmiş kısımları çikolata sosu ile kaplanır. Servise hazır 😍 bu ölçüler ile 13-14 adet kurabiye çıkıyor. Eğer sonra servis yapacaksanız çikolata sosunu o anda yapın☺️ afiyet olsun...Tarif sahibi : @esinleharikalezzetler/

Çikolatalı Çıtır Rulolar

Çikolatalı Çıtır Rulolar
Malzemeler
🍫12-15 adet baklavalık yufka
🍫50 gr tereyağı
🍫Yarım çay bardağı sıvı yağ
🍫1 kase sürülebilir çikolata (10 dk fırında bekletin)
🍫1 kase ince dövülmüş ceviz
Üzeri için:
🍫Pudra şekeri
Hazırlanışı





Baklavalık yufkaların üzerine kurumamaları için nemli bir bez örtülür. 50 gr tereyağı eritilir. Üzerine sıvı yağ eklenir karıştırılır. Kahvaltılık sürülebilir çikolata 10 dk kadar fırında bekletilir kıvamının akışkan olması sağlanır. Yufkalardan biri alınıp üzerine tereyağlı karışım sürülür. Üzerine ikinci yufka koyulur. Yine yağ sürülür. Son olarak üçüncü yufka koyulur. Bu kez üzerine çikolata gezdirilir ve her yerine eşit şekilde yayılır. Çikolatanın üzerine ince çekilmiş ceviz serpilir. Kısa kenarından sarılarak rulo yapılır. İkişer parmak aralıklarla dilimlenerek yağlı kağıt serili tepsiye dizilir. Yine aynı şekilde diğer yufkalar 3 kat olarak tamamlanır. Kesilip tepsiye dizilir. Kalan yağ üzerlerine sürülüp önceden ısıtılmış 180 derecede 15 dk pişirilir. Fırından çıkıp soğuyan çıtırların üzerine pudra şekeri serpilir. Afiyet olsun...Tarif sahibi : @esinleharikalezzetler/

Column Left